tag:blogger.com,1999:blog-544727849940547272024-03-13T18:22:34.505-07:00KUKLABAZ/ Montreur de Marionnettes, PuppeteerUnknownnoreply@blogger.comBlogger11125tag:blogger.com,1999:blog-54472784994054727.post-44444783315045469392012-04-09T09:44:00.001-07:002012-04-09T09:58:32.653-07:00POST GELENEKSEL KUKLA TİYATROSU (John McCormick)<br />
“Post geleneksel” kukla tiyatrosu kavramı daha genel bir kavram olan “geleneksel”<br />
kukla tiyatrosu nedir sorusunu ortaya çıkarır. Gelenek fikri bir yandan yüzyıllardır<br />
var olduğu için antika özelliği ta"ıyan bir "eyi, öte yandan da turistleri cezbetmek için<br />
tasarlanmı" sahte ve sıradan bir "eyi akla getirir. Günümüzde genelde geleneksel<br />
olarak adlandırılan "eylerin büyük bir çoğunluğu – bu ister müzik olsun ister dans<br />
olsun, ister kostüm olsun ister iğne oyası olsun, ya da kukla tiyatrosu olsun – 19.<br />
yüzyılda güncel olan biçimlerden söz etmektedir. 19. yüzyıl milliyetçilik ruhunun<br />
yükseli"i açısından çok önemli bir dönemdi ve birçok halk kültürü ve popüler kültür<br />
milliyetçiliğin dirili"i akımına kapılmı", geçmi"te hiç sahip olamadıkları mutlak bir<br />
değer kazanmı"lardır. “Geleneksel” fikri çoğu zaman milliyetçi ya da yerel<br />
ideolojileri tatmin etmek adına aparılmı"tır. Ayrıca, bir tür nostalji biçimi ve<br />
günümüzde birçok kentli nüfusun içinde ya"adığı yabancı ve genellikle<br />
canavarla"tırılan dünyadan önce var olan bir dünyaya duyulan özlem ile de<br />
ili"kilendirilmektedir. <br />
<br />
Bu nedenle, kukla tiyatrosu konusunda ben “geleneksel” teriminden çok “klasik”<br />
sözcüğünü kullanmayı yeğliyorum. Benim için bir repertuar ya da karakterler kadar<br />
bir çalı"ma biçimini de çağrı"tırıyor. Çok daha az makinele"mi" ve bir "irketin<br />
genellikle yalnızca bir aile ekonomisinden olu"tuğu bir dönemde var olan bir kukla<br />
tiyatrosu türünü dü"ünüyorum. Bu, ticaretin resmi bir eğitimden geçerek diploma ya<br />
da sertifika alınarak değil de çıraklıkla öğrenildiği bir dönemdi.<br />
<br />
Çoğu kukla geleneği yerel etkinliklerin dı" etmenlerle harmanlanması ile ortaya<br />
çıkmı"tır. Popüler Petru"ka karakteri Đtalyan "ovmenlerin Pulçinella ile Rusya’ya<br />
gelmelerinden önce de Rusya’da vardı fakat daha sonraları bir gösteride bir karı"ım<br />
olarak yer aldılar. Bu yeni karakter Alman Kasperl’den ya da Đngiliz Punch ve<br />
Judy’den pek de farklı bir karakter değildi. Guignol 1810 yılında Lyon’da doğdu<br />
fakat Piedmont Đtalya’daki Gianduja ya da Girolamo gibi çe"itli kuklalarla aynı<br />
aileden geldiği ve belirli bir tarihin olduğu kadar belirli bir geleneğin de ürünü olduğu<br />
açıkça ortadadır. Sicilyalı pupiler Sicilya’nın neredeyse bir simgesidir ve çok özel bir<br />
evrim geçirmi"tir. Fakat aslında Napoli’nin (büyük olasılıkla Đspanyol kökenli)<br />
Sicilya’ya ancak 19. yüzyılın ba"larında gelmi" ve daha sonra olağanüstü bir biçimde<br />
serpilmi" popüler kukla gösterilerinden geli"mi"tir. <br />
<br />
Kuklanın geleneksel biçiminin “ölüm”ünden sıkça söz edilmektedir – bunu<br />
uygulayıcılar ve sosyal ve ekonomik geli"melerle ili"kilendirmek gerekir. Kuklacılar<br />
ya"amlarını eğlendirici olarak kazanan ve bunu yaparken gösteri sanatında çok gerçek<br />
beceriler geli"tiren bir insan (hatta bazen bir kast) grubuna aittirler. Çoğu, Avrupa’da<br />
halen akrobatlar ve ip cambazlarıyla ilintilendirilmekteydiler. 20. yüzyılın sonunda<br />
birçok durumda kuklalarla ya"amını kazanmak zorla"mı"tı ve genç insanlar ailelerinin<br />
etkinliklerini sürdürmk yerine fabrikalarda ya da ba"ka yerlerde i" aramaya ba"ladılar. <br />
Kuklacılığı yoksullukla bağlantılandırma eğilimi vardır. 19. yüzyılın sonlarında<br />
kuzey Fransa’da kukla oynatmak cüzzi bir aile geliri sağlamanın bir yolu olmu"tur. <br />
Fakat maddi açıdan daha rahat bir dönem ba"ladığında kuklalar ba"ka bir sanatçıya<br />
aktarılmı"tır.<br />
<br />
Kukla tiyatrosu 20. yüzyıla sosyolojik ve estetik açıdan çok büyük deği"ikliklerin<br />
olduğu bir zamanda geldi. 1950’lerde halen 1850’lerdekinden biraz farklı aile<br />
gösterilerine rastlamak mümkündü. 1990’larda Saksonya’daki Dombrowski gezici<br />
gösterisi hala karavanlarla geziyor ve Genoveva gibi her zamanki oyunları<br />
sergiliyordu. Slovakya’da Anderle ailesi 1950’lerin komünist rejimi böyle bir<br />
kumpanyanın varlığını sürdürmesini engelleyinceye kadar gösterilerini sürdürdü. <br />
Komünizm sona erdikten sonra Anton Anderle gösteriyi yeniden hayata geçirdi fakat<br />
bu yeni bir dönemdeydi ve o zaman bile çalı"ma biçiminde (uluslararası kukla<br />
festivallerine birçok ziyaretinde de görüldüğü gibi) “post geleneksellik” olarak<br />
adlandırılabilecek bir dokunu" vardı. Sicilyalı pupi 1960’lara kadar geli"ti fakat hen<br />
sanatçıların hem de izleyicilerin somut ko"ullarındaki ani deği"im birdenbire ortadan<br />
kaybolmalarına yol açtı. Buradada yeniden canlandırılan bir gelenekle kar"ı<br />
kar"ıyayız, fakat bu kez yeni bir bağlamda.<br />
<br />
Tüm modern ve post modern kukla tiyatrosunu post geleneksel olarak<br />
adlandırmaktan çok mutlu olacağımız açıktır. Fakat ben birkaç örnekle geleneksel<br />
kukla tiyatrosu olarak kabul edilebilecek olanı bilinçli olarak seçen ve bunu 20.yüzyıl<br />
sonları ve 21.yüzyıl ba"larına göre yeniden biçimlendiren kumpanyalar ya da<br />
bireylere odaklanmak istiyorum. Bana göre gerçek post geleneksel kuklacı, geleneği<br />
bir referans noktası olarak kullanan ve izleyicilerin buna bir ölçüde a"ina olduğunu<br />
varsayan ki"idir. <br />
<br />
Dinsel muhafazakar 19.yüzyıl stili bir gösteri en iyi müzede görülebilir. Bir takım<br />
kuklacılar incelikle güncelle"tirilmi" fakat halen önemli ölçüde bir yüzyıl öncesinin<br />
çalı"malarına benzeyen bir geleneğin içerisinde kalmayı ba"armı"lardır. Fakat ayrıca,<br />
bu sanatçıların çoğu öncelikle izleyiciyi anlama ve izleyici ile çalı"ma yeteneğine<br />
sahiptirler. Ödünler de verilmi"tir, örneğin: gaz lambalası yerine elektrikli<br />
aydınlatma, amplifikatör ya da hatta önceden kaydedilmi" ses bandı kullanma gibi...<br />
Bazı sanatçılar sahne dekorları, kostüm ve ı"ık efektleri açısından yüksek sanatsal<br />
standartlar olarak kabul ettikleri özellikleri de korumaya çaba göstermektedirler. <br />
Çoğu halen büyük oranda devlet desteğinden çok gi"e gelirleriyle ayakta kalabilmekte<br />
bazıları için ise yiyecek içecek satı"larının geliri halen ekonomilerinin önemli bir<br />
bölümünü olu"turmakta.<br />
<br />
Eugene Lambert tarafından 1972’de kurulan Đrlanda’daki Lambert kukla tiyatrosu,<br />
Lambert’in hepsi de kimi sahnede, kimi yiyecek içecek satı"ında çalı"an 10 çocuğa<br />
sahip olması gerçeğine dayanmaktadır. Doğumgünü partilerine ev sahipliği yapmayı<br />
da içeren etkinlikler tiyatronun ekonomik canlılığını korumasında en büyük etkendir. <br />
Đzleyiciler gösterilere her zaman bir konunun nasıl ele alındığını, gösterinin ritmini ve<br />
kullanılan kuklanın türünü görmeyi de içeren bazı beklentilerle gelirler. Sicilyalı<br />
pupinin 1960’lara kadar olan izleyicisi için ve çok sayıda küçük farklılıklara rağmen<br />
Punch ve Judy "ovun izleyicilere için de halen aynı "eyleri söylemek mümkündür. Bu<br />
gösterilerin izleyicileri yaratıcı özgünlüğün çarpıcı ögeleri için gerçekten hazır<br />
değillerdi. Modern izleyici ise farklı. Çoğu durumda bu tür gösterilerle ilgili önceden<br />
deneyimleri yok ya da yok denecek kadar az ve her gösteri münferit olarak<br />
değerlendiriliyor ve güncel gözle izleniyor. Bazı izleyiciler karısı Judy’yi döven ve<br />
öldüren Punch’ı saldırgan bulabilirler. Bazıları da sahnede siyah karakterlerin<br />
görünmesini aynı "ekilde uygunsuz bulabilirler. Đzleyicinin bu yakla"ımı, birçok<br />
gösterinin deği"tirilmesine sebep olmu"tur. Pupi Operası’nın neredeyse her bölümü<br />
bir yığın cesetle dolu bir sava"la doruğa ula"ır ve çoğu durumda “Hristiyan”<br />
kahrmanlar “Türk” (Müslüman) dü"manları yenerler. Bu bir zamanlar Arap krallığı<br />
olan ve daha sonraları Kuzey Afrika’lı korsanlar tarafından sık sık saldırıya uğrayan<br />
Sicilya örneği için tamamen anla"ılabilir bir durum olabilir, fakat artık zaman deği"ti. <br />
Kumpanyaların çoğu Kovboylar ve Kızılderililer hakkındaki eski Amerikan filmleri<br />
gibi değerlendirilmesi gereken bu sava"ları gösterilerine konu ediyorlar fakat Figli<br />
d’Arte Cuticchio gibi bazıları bu tür sahnelere daha az ağırlık verme ve hatta<br />
genellikle oyunlarına bir barı" mesajı da ekleme eğilimi gösteriyorlar.<br />
<br />
Klasik” tarzda gösteriler sergileyen birçok grup “geleneksel” çalı"maların bir örneğini<br />
sunmak üzere yabancı festivallere davet edildikleri zamanların dı"ında belli bir<br />
coğrafi ya da dilsel alanın pek fazla dı"ına çıkmamaktadırlar. Yakın zamanda<br />
Portekiz’de bir Karagoz gösterisi izledim. Çok eğlenceli bir gösteriydi (bir Cumartesi<br />
sabahı idi) fakat çoğu yedi ya" altında olan izleyicilerin oyunun anlamını<br />
kavrayabilmleleri için açıklamaya gereksinim duyuldu. Fakat bu tür açıklamalar<br />
yapmak izleyici kitlesi ile ili"kinin biçimini deği"tirmekte ve gösteriyi algılama<br />
biçimlerini büyük ölçüde etkilemektedir.<br />
<br />
20. yüzyıl ile birlikte yeni bir kuklacı türü görülmeye ba"landı. Daha önceki sanatçı<br />
türü yetenekleri çok ön plana çıkan bir sirk sanatçısı gibi idi. “Sanatsal” bir gösteri<br />
yetenekli bir biçimde sergilenen bir oyun anlamına geliyordu ve sanatçıların<br />
profesyonelliğini ve hünerini vurguluyordu. Zamanla bu vurgu yer deği"tirdi ve<br />
kuklacılığın kendisinin bir sanat biçimi olması fikrine dönü"tü. Bu dönü"üm farklı<br />
yerlerde farklı ritmlerde gerçekle"ti. Paul Brann 1906’da Marionettentheater<br />
Münchner Künstler’i kurduğu zaman kuklacılığı sanatsal bir ara"tırma biçimi olarak<br />
kullanmayı amaçlıyordu. Brann ve diğer öncüler kuklacılık algısının deği"mesini ve<br />
yalnızca, kukla tiyatrosunun koltuklarını daha yenilikçi ve heyecan verici sinema<br />
filmleri için zaten terketmeye ba"layan popüler sınıflar için tasarlanmı" bir eğlence<br />
biçimi olmaktan uzakla"tırılmasını sağladılar.<br />
<br />
Giderek, özellikle de Otto Morach, Sophie Taeuber Arp, Oscar Schlemmer, Paul<br />
Klee, Fortunato Depero ya da Enrico Prampolini gibi sanatçıların da yeraldığı bir<br />
sanat dalı haline gelince, kuklacılık ile görsel sanatlar ve avant garde tiyatro<br />
arasındaki bo"luk kapandı.<br />
<br />
Kukla minyatürle"tirilmi" bir aktör olarak görülmekten çıktı ve özünde canlı, anlam<br />
aktarabilen bir nesne haline geldi. Günümüzde kuklacılık ve diğer drmatik biçimler<br />
arasındaki sınır genellikle belirsizdir ve birçok durumda dans gösterileri olarak<br />
adlandırabileceğimiz oyunlara, tıpkı Philippe Genty’nin bazı çalı"malarına (örneğin:<br />
Forgetmenot) ya da kendine özgü fiziksel tiyatro biçiminde kuklalarla gösteri yapan<br />
dansçı Duda Paiva’nın gösterilerine olduğu gibi, kuklaların da entegre edildiğini<br />
görüyoruz. Đngiliz Ulusal Tiyatrosu’nun Sava" Atı (Handspring’in kuklaları), Aslan<br />
Kral’ın müzikal gösterileri (Julie Taymor’ın kuklaları) ve Avenue Q. gibi daha<br />
popüler tiyatrolarda da kuklalar bütünü olu"turan ba"lıca parçalardan biri olmu"tur. <br />
Bu oyunların tümü geni" bir kitle tarafından beğenilen uzun soluklu gösterilerdir fakat<br />
hepsi de çoğunlukla “geleneksel” kukla tiyatrosu olarak dü"ünülmekten çok<br />
uzaktadırlar.<br />
<br />
Bir anlamda tüm modern kuklacılık “post geleneksel”dir fakat bilinen biçimlerin,<br />
tekniklerin ve geleneklerin bilinçli olarak ara"tırılması ya da kullanılması fikrini<br />
içeren gösterilerle kendimi sınırlandırmak istiyorum. Kuklalar tiyatroda natüralizmin<br />
baskın olduğu bir dönemde Avrupa’lı avant gardeların ilgisini çekmi"tir. Kukla<br />
sahnede bir karakterin varlığını canlandırabiliyordu fakat canlı bir oyuncu gibi,<br />
bırakın gerçeğin bir yanılsamasını yaratmayı, bir rol bile oynaması gerekmiyordu. <br />
1890’larda Maurice Maeterlinck kuklalar için oyun adını verdiği fakat aslında o<br />
günün tiyatrosunda bulamadığı ideal oyuncular için tasarlanmı" oyunları yazmı"tı<br />
bile. Bu oyunların hafif soyut doğası onları kukla sahnesi için ideal kılmaktadır. Ben<br />
bunu Materlinck’in önceleri Meyerhold daha sonraları da Kantor’un ilgisini çekmi"<br />
bir oyunu olan Tintagillerin Ölümü ile ba"arılı bir biçimde bizzat denedim.<br />
<br />
Bir oyuncu tarafından oynanabilecek bir rolün bir kukla tarafından oynanması fikri bir<br />
kenara bırakıldıktan sonra büyük geli"melere doğru yeni bir kapı açıldı. Neredeyse<br />
deforme olmu" yarım bedeniyle eldiven kuklası belki de her zaman bir kukla olarak<br />
dü"ünülmü"tü fakat karakterlerinin “gerçekliğine” izleyicileri ikna etmeye çalı"an ve<br />
kanlı canlı oyuncularla onların kafalarını karı"tıran gösteri sanatçılarının oynattığı<br />
marionette büyük ölçüde belirsizlik ta"ımaktaydı. Kuklanın doğası anla"ıldıktan<br />
sonra, izleyicilerin dikkati giderek artan bir biçimde türün gerekirse üzerinde<br />
oynanabilecek belirgin özelliklerinde yoğunla"tı. Bu, büyük Đtalyan grubu Piccoli of<br />
Vittorio Podrecca ile gerçekle"ti; örneğin, çok tiz notalara çıkmak için bir "arkıcının<br />
boynunun uzayabilmesi gibi. Benzer bir biçimde, Sergei Obraztsov da kendi küçük<br />
numaraları ile kuklanın kurallarını açımladı: örneğin, Sarho" adlı oyununda kendi<br />
kolunun belirgin bir biçimde kuklanın kolu haline gelmesi gibi. Oynatıcının elinin,<br />
parmağında kafa yerine geçecek bir top ile bir ki"iyi canlandırdığı minimalist<br />
gösterilerinde ilgiyi kuklanın özüne de odaklamı"tır.<br />
<br />
Hiç "üphesiz, Bertolt Brecht’in fikirlerinin de kukla tiyatrosunun geli"mesinde çok<br />
büyük etkisi olmu"tur. Brecht izleyicinin dramatik aksiyona tamamen katılımı<br />
kavramını ele"tirmi"tir ve “yabancıla"ma” olarak adlandırılan efektlerinin çoğu<br />
bizlere aksiyonun sahnede geçtiğini anımsatmak için tasarlanmı"tır. Onun yarım<br />
perdesi, perde kemerinin ardında büyülü bir dünyayı izleyicinin gözleri önüne seren<br />
büyük ön örtü ya da perdenin yerini almı"tır. Aksiyon için gerekli nesneler ve sahne<br />
elemanları sahneye yerle"tirilirdi fakat bütün bir sahne ortamı fikri terk edilmi"ti. <br />
Aydınlatma ve diğer prodüksiyon teknikleri yalın bir halde bırakılırdı.<br />
<br />
Kukla tiyatrosundaki en önemli geli"me yine benzer bir biçimde kuklacıyı gizleyen<br />
perde kemeri çerçevesinin ve perdelerin bir kenara bırakılması olmu"tur. Bunun<br />
kökenleri, gösteri sanatçısının kuklalarını herhangi bir sahne dekoru desteği<br />
olmaksızın basit bir biçimde izleyicinin önünde kullandığı 20.yüzyıl ba"larındaki<br />
kabare türü gösterilerde yatmaktadır. Birçok kuklacı bu yöntemi kullanmaya ba"ladı<br />
çünkü yalnızca kuklalarını koydukları bir çanta ile yolculuk edebiliyorlardı. Sıradan<br />
bir tiyatronun ve birçok kukla tiyatrosunun sahnesinde gerçekle"tirilen gösterilerde,<br />
özellikle Doğu Avrupa’da,1960’larda Brecht’in fikirlerinin etkisi total sahne alanının<br />
ba"langıcını sağladı. Kukla oynatıcılarının kendileri artık görünür durumdaydılar<br />
(yani “oyun hilesi” artık ortadaydı) ve görünmez manipülatörler olmak yerine hızla<br />
kuklalarla birlikte gösteri yapmaya ba"ladılar. Böylelikle tiyatroya ait yeni bir meslek<br />
ortaya çıktı: kukla oyuncu. “Manipülatör” sözcüğü bugünün kukla dünyasında<br />
neredeyse politik olarak yanlı" bir sözcük haline geldi. <br />
<br />
Son yıllarda, bilinen ve geleneksel diye adlandırılan biçimi özellikle seçen ve yeniden<br />
i"lemeye ba"layan çe"itli gruplar var. Bitirirken üç örnek vermek istiyorum:<br />
Çek Cumhuriyeti’nde 1958 yılında kurulan Drak grubu zamanın standart Sovyet<br />
stilindeki devlet kukla tiyotrolarından yola çıktı. Çalı"maları kararlı bir biçimde<br />
günceldi fakat sürekli kuklacılık ve repertuarlarının eski biçimlerini çağrı"tırıyordu. <br />
Karakterlerin kendileri, belirgin bir biçimde folk tarzında, ağaçtan oyulmaydı ve<br />
çoğunda kostümler bile oymaydı. Kostümlü aktörler zaten gösterinin bir parçasıydı<br />
ve kuklalarla ve birbirleri ile bağlantılıydılar. Grup geli"tikçe, özellikle Josef<br />
Krofta’nın yönetimi altında ve Petr Matásek’in sahne dekorları ile, bu eğilim dekor<br />
elemanlarının dramaturjinin bir parçası haline gelmesi ve aktörlerin daha da önemli<br />
roller alması ile daha da geli"ti. Sahne artık dekor ortamı olu"turmuyordu fakat<br />
Brecht’te olduğu gibi prodüksiyon için gerekli elemanların yerle"tirilebildiği bir<br />
platform olu"turuyordu. Bu eğilimler olağanüstü hareketli sahnesi akrobasi için de<br />
kullanılan Circus Unicum (1978) ile doruğa ula"tı. Aktörlerin sayısı kendileri ile<br />
birlikte gösteri yapılmasından çok çoğu zaman kendilerine gösteri yapılan kuklaların<br />
sayısını a"tı. Drak ile nesneler, sahneler ve kuklalar herhangi bir geleneksel<br />
hiyerar"iyi tamamen alt üst ederek aktörlerin yardımcıları haline geldi.<br />
<br />
Sicilya’da Mimmo Cuticchio çok güzel i"lenmi" zırh kostümleri içindeki muhte"em<br />
pupilerle gösteriler yapan Palermo’lu bir aileden geliyordu. Gösteri repertuarının<br />
önemli bir bölümünü kahramanlar Orlando ve Rinaldo ile Karolenj Hanedanı’nın<br />
kahramanlık dönemleri olu"turmaktaydı. 1960’larda, televizyonun geli"i ile<br />
izleyicilerin tüketim kültürü ile daha ilgili olmaları ve kenar mahallelerdeki küçük<br />
tiyatroların eski moda olduğunu dü"ünmeleri ve onları artık geride bırakmayı<br />
umdukları bir yoksullukla bağlantılandırdıkları için pupi tiyatroları hızlı bir biçimde<br />
yok olmaya ba"ladı. Pupi tiyatroları bir yere kadar “geleneksel” folk kültürünün bu<br />
renkli biçimini deneyimlemeye istekli yeni izleyicileri beraberinde getiren turizm ile<br />
kurtuldu. Eğitimli bir orta sınıf da daha fazla ilgi göstermeye ba"ladı fakat bu daha<br />
çok pupinin ayakta kalabilmesi ve korunması gerektiği için anlamlı oldu, ya"ayan bir<br />
kültürel biçim olarak değil. Mimmo bu tür dü"üncelere kar"ı çıktı ve geleneğe yeni<br />
bir soluk getirmek için bir yol bulmak konusunda kararlılık gösterdi. Pupiler<br />
tarafından sergilenen malzemeler aynı dönemde yine kaybolan sokak öykü anlatıcıları<br />
tarafından sunulanlarla çok benzerlik ta"ıyordu. Mimmo sokak öykü anlatıcılarının<br />
sanatını ve özel ses özellikleri gerektiren kahramanlık malzemelerinin sunulma<br />
biçimini inceledi. Ana kuklacı ya da “puparo” olarak neredeyse tüm karakterleri<br />
seslendirmesi gereken – ki artık bunu sokak öykü anlatıcısının yüksek etkili anlatım<br />
stilinde yapabiliyordu – kendi tiyatrosunu açtı.<br />
<br />
Gittkçe gösteriyi sahnelemek için yeni bir yol aradı ve özgün oyunlar yaratmaya<br />
ba"ladı. Bunlar genellikle onun kendi küçük “teatrino”sunda değil, daha büyük<br />
tiyatroların sahnelerinde sergileniyordu. Bir sunumsal biçim olarak dramatik illüzyon<br />
ya da gerçekçilik çabasını bir kenara bırakma fikrini benimsedi. Bu biçimde, ba"ka<br />
bir sahne üzerine konan pupi sahnesi aksiyonun içinde geçtiği bir kutu ya da çerçeve<br />
değil, bir referans noktası haline geliyordu. 1980’lerin sonlarından bu yana birkaç<br />
yeni prodüksiyon sergiledi. Don Giovanni all’ Opera dei Pupi (2003) bu yeni<br />
yakla"ımın bir örneğidir. Farklı oyunlardan bölümler gösteren örtülerle asılı duran<br />
pupi sahnesi ana sahneye yerle"tirilir. Çarpıcı bir açılı"tan sonra, bir beyaz atın<br />
çektiği cenaze arabası dalgalanan sisin arasında pupi sahnesi boyunca ilerler. Popüler<br />
sınıfları (Virticchiu, Nofriu, Peppeninu ve diğerleri) temsil eden bir grup karakterin<br />
durduğu pupi sahnesinde Mimmo görünür. Bu karakterler büyük ölçüde, çoğu<br />
kendileri ve izleyici arasında geçen aksiyonu izlemek ve bu konuda zaman zaman<br />
yorumda bulunmak için orada bulunmaktadırlar. Bir sokak öykü anlatıcısı olarak<br />
Mimmo, elinde kılıcı ile Rinaldo’nun öldüğü bölümde sahneye çkar. Sonunda, pupi<br />
sahnesinde yine Palermo’dan ba"ka bir kukla diğer karakterlere katılır ve bu da<br />
Mozart’ın operasındaki Leporello’dan ba"kası değildir. Mimmo uzanır ve kendi<br />
kafasındaki ipi yakalar. Sonra Mimmo’nun sunumu ile Leporello’nun bakı" açısından<br />
yeni bir öykü, Don Giovanni’nin öyküsünü, anlatmaya ba"lar. Komutanın<br />
öldürülmesi pupi sahnesinde değil ön sahnede gerçekle"ir. Bunun için ekstra<br />
kuklacılar da saheye gelir ve Komutan ölürken, ölünün gökyüzüne yükselen ruhunun<br />
resmedildiği bir örtü ile olu"turulan klasik sahnede örtü cesedin arkasından yukarı<br />
doğru çekilir. Oyun ilerledikçe izleyiciye Mozart’tan kısa bölümler ve hatta tam bir<br />
sava" sahnesi sunulur ve böylelikle pupi operasının tam merkezini olu"turan sava"lar<br />
çağrı"tırılır. Don Giovanni’nin finaldeki ölümü ve yok olu"u için "eytanlar uçarak<br />
içeri girer, cehennem ağzı fonu pupi sahnesine iner ve büyük bir beyaz çar"afla<br />
desteklenen büyük bir mask görünür, her"eyi yutar ve sonunda pupi sahnesini bile yok<br />
eder. Cuticchio’nun çalı"maları, gösterileri pupi geleneği bağlamı dı"ında neredeyse<br />
hiç devrimci olmamasına rağmen, pupi sahnesini post modern olarak<br />
tanımlanabilecek bir biçimde, bir alıntı formunda kullanmaktadır.<br />
<br />
Gigio Brunello ve Gyula Molnár’ın Macbeth all’improvisso (2001) adlı oyununda<br />
açık bir "ekilde geleneksel olan eldiven kuklası kabini sahnede yer almaktadır. <br />
18.yüzyılın büyük aktörlerinden David Garrick’in çok bilinen bir portresi ile<br />
resimlendirilmi"tir. Bu resimde beklenmeyen bir kapı açılır ve kuklacı kuklalar<br />
boyanmadığı ve dekorlarla kostümler hazır olmadığı için Macbeth gösterisinin<br />
sergilenemeyeceğini anons etmek üzere sahnede belirir. Elinde bir grup Commedia<br />
dell’Arte kuklası hazır olduğu için Macbeth yerine bir Goldoni oyunu sunmayı önerir. <br />
Bu oyun (aslında Goldoni’nin bir pasti"i) ba"lar fakat bir noktada kukla oyuncular,<br />
Pirandello’nun en iyi geleneğinde, oynamaları gereken rolden daha gerçek hale<br />
gelirler. Arlecchino’nun liderliğinde ba" kaldırırlar ve kuklacıya rağmen Macbeth’in<br />
kendi doğaçladıkları versiyonunu oynamaya karar verirler. Oyuncular arasında<br />
kendine bir kafa edinemeyen ve çok amaçlı aktör ya da yardımcı rolünü oynayan bir<br />
kukla bulunmaktadır. Sonlara doğru bir yaprak filizi onun Macbeth’in<br />
Dunsinane’deki kalesine doğru yürüyen ünlü Birnham ağacı haline gelmesini sağlar. <br />
Ünlü cinayet sahnesinde Arlecchino, diğer adı ile Macbeth, gerçek boyutlarda bir kılıç<br />
çıkarır ve alt tarafına doğru saplar (bir eldiven kuklasıdır) ve o anda kuklacıdan bir<br />
çığlık yükselir; gösterinin sonunda kolunu kaybettiği için kanlı bir gömlekle sahnede<br />
görünür.<br />
<br />
Verilen üç örnekte de kukla ile aktör arasındaki ve kukla ile izleyici arasındaki<br />
geleneksel ili"kiler sorgulanmakta ve bilinen bilinmez haline dönü"mektedir. <br />
Günümüzde, geleneğin bu tür bir sorgulamasının ya da yeniden değerlendirmesinin<br />
elbette daha birçok örneği bulunabilir fakat bunların tümünün “geleneksel” kavramlar<br />
olarak adlandırılan bir ba"langıç noktası bulunmakta ve anlamları bunların<br />
farkındalığına bağlıdır.<br />
<br />
Son bir gözlem olarak "unu belirtmek isterim: “post geleneksel”in, önceki<br />
uygulamalarla bağlantısını tamamen kesmi" çalı"malar olarak yorumlanabileceğini<br />
söylemeye gerek bile yok. Bugün, özellikle diğer teatral ve hatta sanal medya i"in içine<br />
girdiğinde, en deneyimsel kukla çalı"maları bu ba"lık altında değerlendirilmektedir. <br />
<br />
Özellikle 20.yüzyılın son dönemlerinde nesne tiyatrosunun geli"mesi ile “kukla”<br />
sözcüğünün kullanımı sorgulanmaya ba"lanmı"tır ve birçok kukla sanatçısı, çalı"maları<br />
kukla festivallerinde yer alsa bile, kuklacı olarak görülmeyi reddetmektedirler. Fakat<br />
bu ba"ka bir makalenin konusunu olu"turmaktadır. <br />
<br />
<b>John McCormick </b><br />
<b><br /></b><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjQzvPSsYkj_YtL38C4LCb14oHRdheaf_2R3T7x2TqH9FWCDQ1frXufCxZ-ZaM1a-5tW8WzzO9jzZIRMfJOOpmVBJ3nucpODs20ijtxAvQHrR-elDraP-_hKt-5su55iexugbOx2PXOf5Y/s1600/hezarfen.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjQzvPSsYkj_YtL38C4LCb14oHRdheaf_2R3T7x2TqH9FWCDQ1frXufCxZ-ZaM1a-5tW8WzzO9jzZIRMfJOOpmVBJ3nucpODs20ijtxAvQHrR-elDraP-_hKt-5su55iexugbOx2PXOf5Y/s640/hezarfen.jpg" width="640" /></a></div>
<b><span style="font-size: large;">Resim:</span></b><br />
<span style="font-size: x-large;"><a href="http://www.40hokkabaz.com/">http://www.40hokkabaz.com/</a></span>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-54472784994054727.post-807885528187173032012-04-09T09:22:00.001-07:002012-04-09T10:17:02.492-07:00İKİ KUKLACI (Prof. Dr. Murat Tuncay)<br />
Kuklayı yapan kişi de, oynatan kişi de aynı sözcükle anılır dilimizde.”Kuklacı”<br />
deriz bu ustalara. Ne kadar iç içe geçmiş gibi de gözükse kukla yapan ile kukla<br />
oynatan farklı beceriler gerektiren iki ayrı alanın insanlarıdırlar. Kimi usta iyi<br />
kukla yapar, oynatamaz. Kimi iyi kukla oynatır ama kukla yapamaz. Kuşkusuz bu<br />
iki beceriyi birlikte yürütebilen seçkin kuklacılar da vardır. Ama şurası bir<br />
gerçek, kuklanın bu iki kardeş yaratıcılık alanına birden hâkim olamayabilir<br />
kuklacı. Kimi yapar, kimi oynatır; Her meslek gibi bu da önce bir seçim işi.<br />
<br />
Kuklayı yapan, malzeme seçiminden başlayıp, onları bir arada işlevsel bir büyülü<br />
bebekte bir araya getiren teknik ve estetiği bir araya getiren kişidir. Büyülü<br />
bebek deyişim Kukla’nın sıradan bir bebekten farklı özelliklerinden<br />
kaynaklanıyor elbet. Oynatıcısından, sahneden uzakta cansız, halsiz, bir köşede<br />
yığılıp kalan bu bebek yüzünde, gövdesinde hareket edebilen nesi varsa; anlamlı<br />
anlamsız tek bir görüntüde donmuş kalmıştır. Bir köşede sessiz sedasız<br />
kuklacının kendisini ele almasını bekler. Bu haliyle oyuncakçı vitrininde müşteri<br />
bekleyen oyuncak bebeklerden çok da farklı değildir. Kuklacı değilseniz ona şöyle<br />
bir bakar, elinize alır bir iki sallar, bir iki sallanan yerini oynatır bırakırsınız. Onu<br />
yapan ustanın işi bittiğinde her kuklanın görünümü de az çok aynıdır.<br />
<br />
Ama bu cansız bebek, sırası gelip de oynatıcı kukla ustasının ellerinden sahneye<br />
geldiğinde o saçma, belli yerleri abartılmış grotesk görüntü uçar gider üstünden.<br />
Kukla sahnesi Kuklanın üzerindeki ölü toprağını silkeler, uyuşuk donuk<br />
görünümünü çeker alır üstünden. Kukla kuklacının öpücüğü ile uzun uykusundan<br />
uyanmıştır artık. Kukla kuklacının ellerinden, sesinden, ustalığından, oynadığı<br />
hikâyedeki rolünden aldığı güçle bizi empatimizden yakalar ve bizimle oynamaya<br />
başlar. Kuklayı seyrettiğimizi sanırız. Ama kuklacı kuklanın yardımıyla bizimle<br />
oynamaya başlamıştır artık.<br />
<br />
İzlemekte olduğumuz cansız, geliştirilmiş oyuncağın hem hareket olanakları<br />
kazandırılmış bir bebek; hem de onu canlandırdığı şeyin ta kendisiymiş gibi<br />
kabullenmemiz onun bu büyü gücünden başka ne olabilir? Kuklanın büyü gücü de<br />
aslında kuklacının büyü gücünün şekilden şekle, sesten sese geçen biçimlerinden<br />
başka bir şey değildir. Kukla ve kuklacı arasındaki bu vazgeçilmez ilişki kukla<br />
sanatının da temelini oluşturur. Kuklasız kuklacı ya da kuklacısız bir kukla oyunu<br />
düşünülemez. Kukla kuklacı ile cansız bir bebek olmaktan çıkar, yaşama döner;<br />
sanatın gerçeğinde bizimle buluşur ve alır götürür kuklacının çektiği diyarlara. <br />
<br />
Oyun bitinceye kadar kendisini göstermez kuklacı. Orada bir yerlerdedir biliriz;<br />
ama son sözünü söyleyinceye kadar kukla kuklacı ortaya çıkmaz. Küçük kukla<br />
sahnesinin büyülü dünyasında hayal gücümüzü uyaran, hayranlık uyandıran her<br />
şey, buluşlar, ustalıklar, düş gücümüzü uyaran imgeler, sesler, görüntülerle<br />
yaşanan coşku alkışla yansılanmaya başladığında kuklacı gözdenin dışına çıkan<br />
bir ruh gibi kendisini görünür kılar. Arkasında insan emeği, becerisi yatmayan<br />
hiçbir şeye seslenmeyen alkış haklı olarak bu kez Kuklacıyla buluşur; onu<br />
yüceltir. Kuklanın büyüsü, kuklacının görünmesiyle birlikte ortadan<br />
kaybolmuştur. <br />
<br />
Kuklayı yaratmak bir bakıma kuklayı oynatmaktan daha keyifli sayılabilir. Bu<br />
keyif kuklayı yaratma özgürlüğünün sınırsızlığından kaynaklanır belki de.<br />
Sırasında bir şekilsiz tahta, bir konserve kutusu, biraz boya, tahta, bez ve iple<br />
yepyeni bir kukla ortaya çıkarabilir yapımcı kukla ustası. Ona dilediğince hareket<br />
olanakları yükleyebiliyor. Oyuncunun gövdesini bozma, değiştirme sınırlarını<br />
inanılmaz boyutlarda aşabiliyor. Büyültüyor, küçültüyor, abartıyor, ortadan<br />
kaldırıyor. İyi, kötü, çirkin, güzel, absurd ya da grotesk bir görünüm verebiliyor.<br />
Karışanı görüşeni olmadan yürütebiliyor bu yaratıcı çalışmasını.<br />
<br />
Gel gelelim oynatıcı kukla ustasının eli kolu, onu izlemeye gelenlerin anlama<br />
kapasiteleri ve beğeni düzeyleriyle sınırlı. Oynatıcı kuklacı, izleyicilerinin aşina<br />
oldukları, ya da yabancı olmadıkları göstergelerle, imgelerle, anlam kodlarıyla<br />
sınırlı bir ses ve hareket dünyasında çalışmak zorunda. Ses ve hareket diline özgü<br />
çağrışımları kukla üzerinde gerçekleştirerek ilginçlik ve inandırıcılık dengesini<br />
kurmak ve kollamak zorundadır. Kimsenin anlamadığı anlam kodlarını üretemez.<br />
Daha da önemlisi aralarında hiçbir canlı duygu alışverişi kurma, bu yolla oynama<br />
gücünü motive etme ve yükseltme olanağı bulunmayan iki kuklayı karşı karşıya<br />
oynatıp; onların aracılığıyla izleyenlerin algıladıktan sonra kafalarında çözüp<br />
ilişkilendirerek tamamlayacakları; bu yolla estetik hazza ulaşacakları<br />
malzemelerini hazırlayıp iletmek onun işidir. Kuklanın hem cansız olduğunu<br />
bilmek, hem de onu gönüllü bir aldanma içinde canlıymış gibi kabul etmenin<br />
illüzyonunu sıcak tutmak yine onun işi. Bu liste daha da uzatılabilir. Bütün bunlar<br />
Oynatıcı kukla ustasının elini kolunu bağlayan; işini zorlaştıran özellikleridir<br />
Kukla sanatın.<br />
<br />
Oynatıcı kukla ustası bedenini kullanmadan, bedenini ve sesini gizleyerek<br />
bedensel ve sessel iletişim göstergelerini cansız kuklanın sınırlı anlatım<br />
olanaklarıyla birleştirebilen bir oyunculuk sanatçısıdır. Bir bakıma işi oyuncudan<br />
da zordur. Ama bir kukla gösterisinden yine de en büyük hazzı kuklayı oynatan<br />
yaşar. Güçlüğü ve keyfi birbirini dengeleyen bir yaratı sürecinin her şeyidir çünkü o.<br />
<br />
Belki bu yüzden kuklayı yapandan çok oynatanı alkışlarız sonunda. Oyun biter.<br />
Gökten üç elma düşer; Biri yapana, biri oynatana, biri seyredene. Kukla da yemiş<br />
kadar olur merak etmeyin.<br />
<br />
<br />
<b style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'Helvetica Neue Light', HelveticaNeue-Light, 'Helvetica Neue', Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 19px; text-align: justify;">PROF. DR. MURAT TUNCAY</b><br />
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'Helvetica Neue Light', HelveticaNeue-Light, 'Helvetica Neue', Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 19px; text-align: justify;">DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ</span><br />
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'Helvetica Neue Light', HelveticaNeue-Light, 'Helvetica Neue', Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 19px; text-align: justify;"><br /></span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgNx75masakW6IL85ehg8yerb6yox74vqTK7az9VN8Hz7fPwIG8eR6MIy8zIu7DjLDg3e6QwFztTLFZWGJvfY0s7w13Q53MxLnBBG5uvAXxk39_UDiFw8VC2dzozlJlRM4QcL17mGZ7iu8/s1600/galeri_atliouncu2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgNx75masakW6IL85ehg8yerb6yox74vqTK7az9VN8Hz7fPwIG8eR6MIy8zIu7DjLDg3e6QwFztTLFZWGJvfY0s7w13Q53MxLnBBG5uvAXxk39_UDiFw8VC2dzozlJlRM4QcL17mGZ7iu8/s640/galeri_atliouncu2.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
<b><span style="font-size: large;">Resim:</span></b><br />
<span style="font-size: x-large;"><a href="http://www.40hokkabaz.com/">http://www.40hokkabaz.com/</a></span>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-54472784994054727.post-24094966465702751222012-04-09T09:18:00.000-07:002012-04-09T10:05:43.143-07:00İZMİR ADININ GEÇTİĞİ ANLAMLI BİR CÜMLE: İZMİR KUKLA GÜNLERİ (Prof. Dr. Semih Çelenk )Üçüncü yıl oluyor; Selçuk Dinçer yönetiminde İzmir Kukla Günleri, bundan üç yıl<br />
önce bir “Don Ki ot” kararlılığında ve biraz da ilk olmanın verdiği acemiliklerle çıkmış tı<br />
yola… İnsan, bir düş kurdu mu ve heyecanla o düş ün peş ine düş tü mü, herkesin aynı düş ü ve<br />
aynı heyecanı payla tığını sanıyor. Bir sanatçı ve “düş kurucu” yanılgısı bu tabii ba lı<br />
ba ına… Sanatçılar ve onlar gibi tüm düş kurucular aslında yalnızdır. Onların kurdukları<br />
düş ler, bir boş uzamda bir bo ş kağıtta gösterdikleri yaratıcılıklar her zaman insanlarda benzer<br />
heyecanları yaratmaz, yaratmayabilir. Ama dü kurucular bu yalnızlıkları içerisinde ısrarcı ve<br />
dirençli olmalıdır. Selçuk Dinçer üç yıldır bu yalnızlığa sahip çıkıyor ve İzmir Kukla Günleri<br />
dü ünü ya atmak için direniyor.<br />
<br />
İzmir Kukla Günleri imdi üçüncü yaş ına girerken ya da artık yere sağlam basmaya<br />
baş larken, düzgün cümleler kurmaya baş larken, ta en bşa ta kurduğu dü şü, artık kent halkıyla<br />
daha çok paylaş ıyor.<br />
<br />
Bilenler, farkına varanlar olarak bilmeyenlere ya da henüz farkına varmamı olanlara<br />
hep anlatmalı, onları hep uyarmalıyız. İzmir Kukla Günleri benzeri festivaller kentlere kimlik<br />
kazandırırlar. İzmir Kukla Günleri belki bundan be yıl, on yıl sonra “İzmir” adının içinde<br />
geçtiği en anlamlı tümcelerden biri olacaktır; hem de farklı farklı dillerde…<br />
<br />
Örneğin geçen yıl dokuz ülkeden on üç farklı gösteriyi sunmuş tu bize festival… Bu yıl<br />
bizlerden sır gibi saklıyor programını Selçuk Dinçer… “Sürprizler var” demekle yetiniyor.<br />
Ama yetersiz destekten ötürü kimi isteklerini yerine getiremediğinin çok yakından tanığıyım.<br />
Ama inatla aynı eyi söylüyorum; bir dü kurucunun parasını, bilgisini, zamanını, emeğini<br />
ortaya koyarak ve hem de zarar ederek böyle bir festivali ya atması kentimiz için büyük bir<br />
fedakarlık sayılmalıdır. Ve kente hizmet edenler listesinde adı önemli bir yere yazılmalıdır<br />
Selçuk Dinçer’in…<br />
<br />
Tüm tiyatro severler, küçük büyükler, büyük küçükler, hep beraber İzmir kukla<br />
günlerinin programı içinde salonları dolduralım. Düş kurucuların düş lerine ortak olalım.<br />
<br />
<br />
<br />
<b>Prof. Dr. Semih Çelenk </b><br />
DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhD_hyphenhyphenTtoicvwzEDbnzWYgkL8LGMyjDux0ML8lvJ66CcOpShHLUmj32PTiOrCAzzDlAOrXkcEzFicpJH_BgVZcw5vXJu_sJ4dNBPkArIDtVrxeU0VeJouG4myjEos2LE0ZJwPkl-Gb961Q/s1600/ipcanbazlari_2a.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhD_hyphenhyphenTtoicvwzEDbnzWYgkL8LGMyjDux0ML8lvJ66CcOpShHLUmj32PTiOrCAzzDlAOrXkcEzFicpJH_BgVZcw5vXJu_sJ4dNBPkArIDtVrxeU0VeJouG4myjEos2LE0ZJwPkl-Gb961Q/s640/ipcanbazlari_2a.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
<b><span style="font-size: large;">Resim:</span></b><br />
<span style="font-size: x-large;"><a href="http://www.40hokkabaz.com/">http://www.40hokkabaz.com/</a></span><br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-54472784994054727.post-77711188133179592802012-04-09T09:14:00.001-07:002012-04-09T10:06:24.078-07:00KUKLALAR OKULA GİDİYOR (Prof. Dr. Hülya Nutku)<br />
<br />
<br />
Bundan dört yıl önce İzmir’de bir dü ş gibi ba ladı Kukla Günleri… Ve giderek bu düş , kentin<br />
kültür sanat ya amında yerini bir geleneğe bırakacağa benziyor. Doğaldır ki, dü olarak ba layan tüm<br />
sanat etkinlikleri o etkinlik adına emek verenlerin üstün çabalarıyla ve gerçek sanatseverlerin<br />
katkılarıyla hayat buluyor ve süreklilik kazanıyor. Kukla Günleri’nin sevimli dostları kuklalar, yalnızca<br />
ülkemizin çe itli kentlerinden ve dünyanın birçok yerinden gösteriler için gelmekle kalmayıp, İzmir’de<br />
üretilerek, okullarda hayata geçerek kendilerine yer ediniyor… Kısacası Đzmir’in kuklaları okula gidiyor.<br />
Okullu olma hikâyesi geçen yıla uzanıyor. Kukla Günleri’nin 3. yılında, yani 2009 da, İzmir’in çe itli<br />
ilköğretim okullarının eğitmenleri kukla yapımı eğitimi aldıktan sonra bunu öğrencilerine aktardılar.<br />
Sonunda iki gün boyunca, Forum Bornova’da tahsis edilen mekânda “Çizmeli Kedi” adlı Selçuk<br />
Dinçer’in düzenlemesiyle olu turulan kukla metninden yola çıkarak sunumlarını yaptılar. Jüride benim<br />
ba kanlığımda bulunan değerli üyeler, Đzmir Devlet Tiyatrosu Sanatçısı Tayfun Eraslan, Ege<br />
Üniversitesi Çe me Turizm ve Otelcilik Yüksek Okulu Turizm Animasyonu Bölüm Ba kanı öğretim<br />
görevlisi Yonca Ginyol, kukla yapımında ustala mı bir isim Dokuz Eylül Üniversitesi, Güzel Sanatlar<br />
Fakültesi, Sahne Sanatları Bölümü, Sahne Tasarımı Anasanat Dalı öğretim görevlisi Ayten Öğütçü ve<br />
kukla tiyatrosu sahibi eğitimci Bulgaristan’dan katılan kuklacı Hristina Arsenova’yla ve geni bir<br />
katılımla birçok okulu izledik ve değerlendirdik. Orada ya anan co ku ve öğretmenlerle öğrencilerinin<br />
heyecanı ve katılımdaki kalite inanın çok a ırtıcıydı. Bu yıl, 2010 da, aynı jüriyle ve yine sevgili<br />
Selçuk’un düzenlemesiyle “Kurbağa Prens”le bulu acağız. Hani u sevgi gösterilince, öptüğünüzde<br />
hayat bulan Prensin hikâyesiyle…<br />
<br />
Bu yıl 11 21 Mart tarihlerinde düzenlenen Kukla Günleri içerisinde, katılımdaki artı nedeniyle 12 13 14<br />
Mart yani üç gün boyunca, yine aynı jüriyle, Đzmir okullarının ba arılı eğitmen ve öğrencilerini eminim<br />
ki geni bir katılımla kucaklayacak Forum Bornova Kukla Oyunu Yarı ması. Bu yarı ma için Ekim’in son<br />
haftası ba layan ve Kasım ayı boyunca süren yoğun bir kursun ardından eğitimcilerimiz yaratım<br />
sürecine geçtiler. Kursun eğitmenleri arasında Devlet Tiyatroları’nın değerli tasarımcısı Hakan Dündar,<br />
eğitmen Ayten Öğütçü, kukla sanatçısı Çağlayan Sevinçer, Bulgaristan’dan Hristina Arsenova ve<br />
Fransa’dan Deborah Maurice vardı. Her hafta sonu farklı bir eğitimci ders verdi. Kukla nedir, nasıl<br />
yapılır, hangi malzemeler kullanılır, nasıl oynatılır ve bir kukla oyunu hangi elementlerden olu ur ve<br />
nasıl sahnelenir?<br />
<br />
Bu kursta, tıpkı 2009’da olduğu gibi, öğretmenler kukladan nasıl yararlanacaklarını anladılar, anlattılar,<br />
böylece derslerine kukla girmi oldu. Kukla severler, bu yılın hazırlıklarından birini Yeni Asır<br />
gazetesinin, Salih Đ gören Đlköğretim Okulu’nda yapılan çalı maları içeren haberinden<br />
anımsayacaklardır.<br />
<br />
Geçen yıl ba layan bu proje, basit bir okul etkinliği değil, ‘Milli Eğitim’de bir devrimdir. Bu etkinliklerde<br />
yaratıcılıkları beslenen, fantezileri geli en, el ve yürek e güdümü ve becerileri artan çocuklar, fark<br />
edilmeden, arka planda kalarak, görünmez kahramanlar olarak, kuklalarını ön plana alarak ama ekip<br />
çalı ması ruhuyla, seyirciyle bulu manın heyecanını ya adılar. Eğlendiler ve eğlendirdiler.<br />
Öğretmenlerinin desteği unutulmayacak anlar ya attı bizlere…<br />
<br />
Geçen yılki deneyimlerimizi biraz daha açmak isterim: Geçtiğimiz yıl bro ürdeki yazısında Özdemir<br />
Nutku, ünlü Alman yazar Kleist’in kuklalarla ilgili “bize masumiyetimizi anımsatan ruhlar” sözlerine<br />
değinmi ti. Reklâmda, sinemada, televizyonda kar ımıza çıkan, geleneksel bir sanatımız olan kuklanın,<br />
insanları eğlendirdiği kadar, ruhsal tedavide, kendimizi ifade etmede, çe itli nedenlerle (çocukları<br />
oyalamak, yatağa bağlı olarak ya ayanları, engelli insanları, doğum günü ve sünnet çocuklarını<br />
oyalamak vb.) oynatıldığı gibi, eğitimde de ne denli önemli bir yeri olduğunu bu etkinliğin kapsamında<br />
da görmü olduk. <br />
<br />
Geçen yılki etkinlikte renk cümbü ü içinde kuklalar üretenler, ipli kuklalarını simsiyah giysileri içinde<br />
büyük bir ustalık ve disiplin içinde sunanlar, kare küpten bir sahne yaratarak dört bir tarafını farklı<br />
mekân olarak kullananlar, sahneyi düz bir satıh olarak ele alıp, perdenin kesiklerinden kuklalarını<br />
sahneye getirenler, sahneyi Çizmeli Kedi masal kitabı gibi düzenleyenler, keman e liğinde sunum<br />
yapanlar, çok sevimli anlatıcılar kullanarak sunum yapanlar, engelli öğrencilerine verdikleri destekle <br />
elini öğrencilerinin omzundan kaldırmayan sevgili öğretmenimizin desteğiyle tüm sunumu ba arıyla<br />
gerçekle tirenler, festival için özel giysiler ya da baskılı ti örtler kullananlar ve kukla oynatmaktaki<br />
çocukların ustalığı kar ısında Selçuk Dinçer’in projesinin ne kadar önemli olduğunu keyifle ve sevgiyle<br />
izleme fırsatı bulduk, bir kez daha katkısı olanları tebrik etmek isterim. Sonuçta üç okul dereceye girdi,<br />
iki okul da Forum Bornova özel ödülü aldı ama tüm okullar gönlümüzde ba arılarıyla taht kurdu. Ödül<br />
töreninde Ayten Öğütçü’nün kukla olarak tasarladığı katılım plaketleri verildi.<br />
İnsan ya amına değer katan, insanı yücelten, bireylerde farklılık yaratarak onları deği tiren ve emeğin<br />
en güzel sunumu olan sanatla ve özellikle de uzak diyarlardan kalkıp gelen kukla dostlarımızla<br />
bulu mak, Đzmir’in okullarında üretilen, çocuklarımızın yaratıcılığıyla hayat bulan kuklalarla el ele<br />
vermek, okullarımızın ba arısına tanıklık etmek için, sizleri ve çocuklarınızı bekliyoruz. <br />
Sanatçı alnında ı ığı ilk hissedense, çocuklarımız yaratıcılıklarını kukla sahnesinin ı ığında sizlere<br />
sunmaya hazırlanıyor. Onları destekleyelim ve onları oyundan uzak bir dünyada yeti tirmeyelim.<br />
Büyük usta, değerli tiyatro adamı Muhsin Ertuğrul’un da dediği gibi; Bir ülkede fırın açmaz ekmek<br />
çıkartmazsanız insanlar aç kalır ve açlıktan ölürler. Sanata değer vermez sahneler açmazsak, insanlar<br />
ruhen aç kalır ve birbirini öldürür. Çocuklarımızı iddetten uzak, sanat dolu bir dünyada ya amaya<br />
özendirelim. Sizler de kuklaların barı çıl ve yaratıcı dünyasına destek verin. İyi seyirler…<br />
<br />
<br />
<b style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'Helvetica Neue Light', HelveticaNeue-Light, 'Helvetica Neue', Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 19px; text-align: justify;">Prof. Dr. HÜLYA NUTKU </b><br />
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'Helvetica Neue Light', HelveticaNeue-Light, 'Helvetica Neue', Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 19px; text-align: justify;">Eğitimci, Araştırmacı</span><br />
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'Helvetica Neue Light', HelveticaNeue-Light, 'Helvetica Neue', Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 19px; text-align: justify;">Dokuz Eylül Üniversitesi</span><br />
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'Helvetica Neue Light', HelveticaNeue-Light, 'Helvetica Neue', Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 19px; text-align: justify;">Güzel Sanatlar Fakültesi</span><br />
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'Helvetica Neue Light', HelveticaNeue-Light, 'Helvetica Neue', Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 19px; text-align: justify;">Sahne Sanatları Bölümü</span><br />
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'Helvetica Neue Light', HelveticaNeue-Light, 'Helvetica Neue', Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 19px; text-align: justify;">Oyunculuk Anasanat Dalı Başkanı</span>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgTm71PKT1dAvXsm5fBVpHXt1ET74oxGK1KW6P15ENSn7JHcbwNzJebiTZiNibrlSO0utJaAjWVv-8R6uFCYSqVwo0AXWIozWMOkvmraHE1k26mphq1OWks2VzzmLpTnEL9EH5nko0MJXE/s1600/salincak_1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgTm71PKT1dAvXsm5fBVpHXt1ET74oxGK1KW6P15ENSn7JHcbwNzJebiTZiNibrlSO0utJaAjWVv-8R6uFCYSqVwo0AXWIozWMOkvmraHE1k26mphq1OWks2VzzmLpTnEL9EH5nko0MJXE/s640/salincak_1.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
<b><span style="font-size: large;">Resim:</span></b><br />
<span style="font-size: x-large;"><a href="http://www.40hokkabaz.com/">http://www.40hokkabaz.com/</a></span><br />
<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-54472784994054727.post-12519684424838588272012-04-09T09:07:00.000-07:002012-04-09T10:07:04.426-07:00KUKLALARIN SİHİRLİ DÜNYASI (Prof. Dr. Hülya Nutku)<br />
Tiyatro insanlık tarihi kadar eski bir sanat dalı… İnsanoğlu adını koyamadığı doğa olayları kar ısındaki<br />
acizliğini, henüz adlandıramadığı korkularını ya da ilkel de olsa bir eyi ba ardığı andaki duygu, co ku ve<br />
sevincini payla mak, sonuçta da hem deneyimlerini anlatmak, öğretmek hem de öğrendiklerini tekrarlamak için<br />
taklit yolunu seçti. Belki de en güzel tekrar ve deneyim yolu olan kukla bu sanat dalları arasında önemli bir<br />
anlatım dili olarak yerini aldı.<br />
<br />
Sizler küçük birer çocukken hiç oyuncaklarınızı konu turmadınız mı ya da onlara can katmak için<br />
efektler yapmadınız mı, en sevdiğiniz oyuncaklarınız için öyküler uydurmadınız mı? Ya da nesneleri ki i yerine<br />
koyarak onları konu turup, harekete geçirmediniz mi? Yanıt evet olduğunda bu sanatın salt çocuklar için<br />
olduğunu dü ünebiliriz. Oysa iki büyük dünya sava ı geçiren ve halen de iddet fırtınalarına maruz kalan<br />
dünyamızda çocuklar kadar büyükler için de kukla oyunları geli tirilmi tir. Acımasız bir dünyada en çok ihtiyaç<br />
duyduğumuz birbirine tahammül edebilme, empati kurmak, oyun oynamak, cebimizde ta ıdığımız çocuğu<br />
kaybetmemek, yorulup hırpalandığımız metropol ya amına dayanma gücü kazanmak, en önemlisi de birlikte<br />
olmak, ho görülü davranmak, renkleri ve farklılıkları kavramak istediğimizde sevgili kuklalar bize perdenin<br />
aralığından “gel” diyecektir.<br />
<br />
Eğer çocukluğunuzu halen cebinizde ta ıyorsanız, metropollerin yorucu kaosundan bıktıysanız ve<br />
gereksinim duyduğunuz “oyun” kavramından her gün biraz daha uzakla tığınızı dü ünüyorsanız; Đ te bu saf ve<br />
temiz kuklalar dünyasının davetini reddetmeniz mümkün değildir ve orada sizi dünyamızı daha anla ılır kılan bir<br />
plastik ve estetik kuklalar dünyası kar ılayacaktır.<br />
<br />
Kuklalar öğrenme çağındakiler için bir eğitim yolu, tüm insanlar için yaratıcılığı geli tirme ve de<br />
sanatsal bir etkinlik yoludur. Çevremizdeki tüm nesneler, e yalar, oyuncaklar hepsi kuklaların malzemesi<br />
olabilir. Kukla oyununda oynatıcı, yaratıcılığını kullanarak kahramanlarını yani kuklaları harekete geçirir. Kukla<br />
oynatıcısı yaratıcılığını, özellikle de çocuksu yanını harekete geçirerek kuklaya can katar ve böylece bizim de<br />
ona sevgiyle yakla mamızı sağlar. Bunun için sahne ya da perde herhangi bir alan olabilir, yanılsama için<br />
oynatıcının çok da gizlenmesine gerek yoktur. Figürler, örneğin papyonlu bir aydede, eteklikli pembecik bir<br />
domuz, ka ı gözü olan bir enstrüman, gözlüklü bir kedi, masallardan çıkıp gelmi anonim bir karakter de olabilir.<br />
Etki oynatanın inanmı lığı ile e değerdir. Sevgili dostlarım Haluk Yüce, ilk çalı malarımın mimarı Hakan<br />
Dündar, projelerini bizimle payla ıp hep hayata geçirebilseydi dediğim Tuğrul Çetiner ve nice bu sanata emek<br />
veren ki iler bizi yaratıcılıkları ile hayran bırakmı tır.<br />
<br />
Kuklanın tarihi nereye kadar uzanıyor ya da kukla tarih içinde belki de en eski anlatım biçimi ama<br />
deği meyen bir ey var ki o da kuklayı oynatan ki iyi değil de her zaman kuklanın kendisini bir ki ilik olarak<br />
görürüz. Çünkü kukla oynatan bir süre sonra kendi canını ve ruhunu kuklaya vermeye ba ladı mı, izleyici bu<br />
yanılsamayı gerçekmi gibi kabul etmeye hazırdır ve bence bu da her insanın imgeleminin ve yaratıcılığının<br />
sınırlarının ne kadar geni olduğunun bir i aretidir.<br />
<br />
Türkler için kukla geleneklerinde var olan Kol Korçak (el kuklası) ve Çadır Hayal (ipli kukla) denen<br />
çe itleri ile yer almaktaydı. Bir de araba kuklası ile daha çok çingenelerin kullandığı iskemle kuklası ve<br />
enliklerde kullanılan dev kuklalar belgelerde kar ımıza çıkıyor. Elimizde kukla metinleri olmamakla birlikte<br />
tuluat tiyatrosu’nun Đbi ve Đhtiyar ki ilikleri el kuklası olarak yerlerini alırlar.<br />
<br />
Genelde teknik olarak kukla çe itleri; el kuklası, sopalı kukla, gölge kuklası ve ipli kukladır. El kuklası,<br />
diğer adıyla eldiven kuklası ne güzeldir. Elinize geçirdiğiniz kukla ile oynatıcısı arasında bir diyalog kurulur.<br />
Oynatıcının her iki kolu da birer karakteri canlandırır, hem de oynatıcının kollarının bir uzantısıdır bu<br />
karakterler… Parmak kuklasını da bu sınıfa koyabiliriz. Her ikisinde de önemli olan; eklemlerimiz, parmaklar,<br />
bilek, kol, dirsekler ve özellikle de nefes alıp verdiği noktaların iyi bilinmesi kuklaya hayat verir.<br />
<br />
Sopalı kuklada kuklamızın bedenini ayakta tutan, onu dik tutan sopadır. Ana kontrol sopası dı ındaki,<br />
kuklanın ellerindeki ona can verecek sopalar hareket yeteneğini ve kimliğini ortaya koyacak olanakları sağlar.<br />
Bu kuklaları birer pankart gibi dü ünün, ekiller, figürler, öğretemeyeceğiniz kavramlar ve anlatamayacağınız<br />
olaylar yoktur. Yeter ki, sopanın ucundaki bir figür de olsa, bir ekil de olsa biz izleyenler onun canlı olduğuna<br />
inanacak etkiyi yakalayabilelim. Burada eklemlerin yerini sopalar ya da tel çubuklarla olu turulan jest ve tavırlar<br />
alır.<br />
<br />
Gölge kuklası tekniği öylesine eskidir ki ta Karagöz’e kadar uzanır. Burada gölge olarak yansıyan<br />
kuklanın kendisidir. Malzemenin saydam olması aynı zamanda renkli olmasını sağlayacaktır bu da izleyenleri<br />
büyüleyen özelliğidir. Belki de gölge tekniğinde salt Karagöz ve Hacivat gibi anonim tiplerin dı ına çıkmak<br />
çağda bir anlam da kazandıracaktır. Gölge perdesi, ı ık kaynağı, çubuk geçirilmi tasvirler yeterlidir. Çin ve<br />
Uzakdoğu gölge oyununda ı ık kaynağından uzakla tıkça kullanılan figürlerin kocaman boyutları olduğunu<br />
görürüz. Burada yapılan tasvirlerin eklem yerlerinin saptanması oynatabilmek için temel ko uldur.<br />
<br />
İpli kukla tekniği de gerçeğe uygun hareketleri yakalamada en uygun teknik olması açısından ilginçtir.<br />
Oynatıcının elindeki artı eklindeki kontrol tahtası ve iplerle bu mekanizmaya tutturulan kuklayı oynatırken<br />
oynatıcının özellikle yürüme, eğilme, el:kol hareketlerinde en inandırıcı etkiyi sağlayan bir görsellik yakalaması<br />
mümkündür. Kuklanın doğal salınımları, yaratılan kimliğin doğal tavrı yansıtmasında kolaylık sağlar. Önemli<br />
olan iplerin hangi eklemlerde hareket kabiliyeti olan noktada yer alacağıdır.<br />
<br />
Tiyatroda kullanılan masklarla yapılan etkinlikte kukla ba lığı altında yer alabilir. Aslında tüm nesneler insanın<br />
yaratıcılığıyla birer kukla malzemesi olduğu gibi Bunraku Japon kukla tekniğinden, Sicilya Kukla tekniğine,<br />
Vietnam sualtı kuklasından daha çok Çeklerin mor ı ıkla elde ettikleri black theater’ın büyüleyici tekniğine<br />
değin farklı kukla teknikleri ülkelerin beraberinde getirdiği kültürel ve yaratıcı çe itliliğin ilginç örnekleridir.<br />
Ayak kuklası Japonlarda olduğu kadar bizim geleneksel tiyatromuzda da yer almaktadır. Đki boyutlu kuklalar,<br />
büyük boyutlu özellikle sokak tiyatrosunda kullanılan kuklalar, tek bir kukla üzerinde birkaç tekniğin bir arada<br />
yer aldığı kuklalar, masaüstü kuklaları, bedene giyilen kostüm kuklaları, Susam Sokağı ya da Muppet Show’daki<br />
gibi kuklalar…Kuklalar öylesine geni ve güzel bir dünya sunuyor ki bizlere, aslında alınacak çok dersimiz var<br />
bu dünya adına onların yarattığı dünyadan…Haydi bir de küçük bir sır vereyim size; “Eğer söylemek isteyip de<br />
dile getiremediğiniz bir eyler varsa onlar size sözcülük yapabilirler, yeter ki inanın onlara”…Kukla dostlarımız<br />
bizlerin daha güzel bir dünyada ya amamız için aracılık yapmaya hazırlar…Şimdiden perdeyi aralayıp<br />
“Merhaba” diyorlar sizlere…İyi seyirler…<br />
<br />
<br />
<b>Prof. Dr. HÜLYA NUTKU </b><br />
Eğitimci, Araş tırmacı<br />
Dokuz Eylül Üniversitesi<br />
Güzel Sanatlar Fakültesi<br />
Sahne Sanatları Bölümü<br />
Oyunculuk Anasanat Dalı Baş kanı<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh5W_1YxXrAAXS1NEibrAQiNJhxqDfArT7a03wfY3zvkSivWedf4gY6TpDpNTwJ0FUfpU9ePBml80AQ57Wu24hwUmiLFaWoybkkYdlqYIwGyvox5SysqQ3GF8V9DjK9RuMBQ__d7FnbZUE/s1600/galeri_ebabil.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh5W_1YxXrAAXS1NEibrAQiNJhxqDfArT7a03wfY3zvkSivWedf4gY6TpDpNTwJ0FUfpU9ePBml80AQ57Wu24hwUmiLFaWoybkkYdlqYIwGyvox5SysqQ3GF8V9DjK9RuMBQ__d7FnbZUE/s640/galeri_ebabil.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
<b><span style="font-size: large;">Resim:</span></b><br />
<span style="font-size: x-large;"><a href="http://www.40hokkabaz.com/">http://www.40hokkabaz.com/</a></span><br />
<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-54472784994054727.post-77234877531687477112012-04-09T08:52:00.002-07:002012-04-16T08:22:35.962-07:00KUKLA ÜZERİNE (Prof. Dr. Özdemir Nutku)<br />
1811’de intihar eden büyük Alman yazar Heinrich von Kleist, ölümüne yakın yazdığı bir<br />
mektubunda, kuklalar için “bize masumiyetimizi anımsatan ruhlar” deyimini kullanmıştır. Çocukluktan yaşlılığa<br />
kadar herkesin ilgisini çeken kukla, neden bu kadar çekici ve önemlidir? Çünkü bu figürler insanı taklit etmezler,<br />
fantazileri yansıtırlar; insanların zaaflarını ve davranışları gösterirler. Her türlü araç, gereç kukla olabilir; tıpkı<br />
Obratsov’un parmaklarına birer elma geçirip onlara birer özellik ve karakter verdiği gibi… Birbirinden değişik<br />
iki kaşık alın ve karşılıklı konuşturun. Oynatıcısının yaratıcılığı ve imge zenginliği ile onlar önümüzde birer<br />
karakter olup çıkarlar. Her türlü malzeme, bir eşarp, bir eldiven, bir kalem kukla olabilir, onları inandırıcı<br />
yapmak oynatıcısının elindedir.<br />
<br />
Kuklanın kaynağını belki puta tapan ilkel insanları totemlerinde bulabiliriz. Totem hareketsiz kukladır.<br />
İlk hareketli kukla, belki de eski Mısırlı rahiplerin kendilerini bir örtünün altında saklayarak ellerinde hareket<br />
ettirdikleri küçük Tanrı figürleridir. Bu tür figürler bugün hâlâ bazı Afrika kabilelerin büyücüleri tarafından<br />
kullanılmaktadır. Antik oyunlar dinsel törenlerden doğduğuna göre – doğal bir gelişim olarak – kukla da<br />
tanrıların efsanelerinin anlatımından ortaya çıkmıştır. Bu minik oyuncular, insan oyuncuların ötesinde olan<br />
rolleri üstlenmişlerdir. Bugün de kullanılan iki boyutlu, geleneksel Çin ve Cava kuklası masalları, efsaneleri<br />
getirirken, bizim Karagöz’ümüz toplum ve birey taşlamaları ile hâlâ gündemdedir. Bu iki boyutlu kuklalar<br />
imgeseldir ve gerçeküstü bir dünyanın sanatının temsilcileridirler. Bizim hayal oyunumuz, yaşamı, doğayı ve<br />
insanları belli bir deformasyon içinde, hatta grotesk görünüşlerle önümüze getirir. Ama yine de onda doğanın<br />
gerçekliği ve göreceliği, ideal olanın içtenliği ve mutlaklığı uyumlu bir biçimde kaynaşmıştır. Karagöz de, öteki<br />
hayal oyunları gibi, doğayı aşarak yeni bir doğa yaratan ve her metafizikleşen sanat gibi, gücünü kendi tözünden<br />
alan bir gösteri sanatıdır.<br />
<br />
Kuklanın fantastik ve gizemli dünyasının bir de karşıt kutbu vardır: bu da onun edepsiz yanıdır. Sofokles<br />
ile Övripides’in tragedyaları nasıl filyakes denilen kaba ve edepsiz güldürülerle karşılanıyorsa, kukla da gizemli<br />
dünyasını güldürüyle dengeler. En popüler kukla tipleri, insan zaaflarını temsil eden figürlerdir; palavracı,<br />
böbürlenen, yalancı gibi… Bizim baş kukla tipimiz İbiş de böyle edepsiz bir figürdür.<br />
<br />
Kuklacılık, Avrupa’da, 18. yüzyılda doruğuna ulaşmıştır. Yüzyıllar boyu geleneksel halk eğlencesinin<br />
başını çeken kuklacılık, iskemle ve el kuklalarından, ipli kuklalardan, elektrikli, soyut ve mekanik kuklalara<br />
kadar gelişmiş, bugün de adeta her zamankinden daha önem kazanmıştır. Bugünkü animasyon sanatının kaynağı<br />
kuklalardır. Günümüz sinemasında animasyon filmler dışında, gerçek oyuncularla karikatür animasyon<br />
figürleri bir arada oynamaktadırlar. Kukla, kralından köylüsüne kadar herkesin sevdiği bir gösteri türü olmuştur.<br />
<br />
Çeşitli kukla teknikleri vardır. Bunlardan en popüler olanı yukardan iplerle oynatılan kukla tekniğidir.<br />
Aşağıdan değneklerle oynatılan kuklalar kadar, kuklanın içine el sokularak oynatılanları da vardır. Üç boyutlu<br />
kuklacılığın tekniği en zorlu olanı Japonların Bunraku adını verdikleri kukladır. İlkel kukla teknikleri dışında<br />
kalan Bunraku, bugünkü hızlı yaşamda ve tekniğinin zorluğu dolayısıyla, yalnızca Osaka kentinde<br />
yaşatılabilmektedir. Boyları 1.20 metreye kadar olan bu kuklaların birini oynatmak için üç kukla oynatıcısı<br />
gerektirir. Baş kuklacı, sahne üzerinde tamamen görülür ve kuklanın başını, gövdesini ve kuklanın sağ elini,<br />
oynatır. Sol yandaki görünmeyen kuklacı sol elini, üçüncüsü de ayaklarını hareket ettirir. Bu kuklalar çok ince<br />
bir sanat gerektirir; kuklanın soluk alıp vermesi, gözlerini hareket ettirmesi, dilini ve bütün mafsalları tamam<br />
olan parmaklarını oynatması büyük dikkat ve ustalık gerektiren bir şeydir. Kuklaların güzel dans edebilmeleri<br />
için bacak ve ayaklarının uygun bir biçimde hareket ettirilmesi gerekir. Bunun için Bunraku ustaları çok uzun bir<br />
eğitimden geçerler. Her kukla oynatıcısının (baş oynatıcı, sol yandaki oynatıcı ve ayakları oynatıcı) sanatını<br />
öğrenebilmesi için on yıla ihtiyacı vardır. On yıllık bir çalışma sonucu sanatçıya Bunraku sahnesine çıkmak için<br />
izin verilir. Ancak on yılda kuklanın yalnız bir bölümünü oynatmayı öğrenmiştir. Eğer kuklanın tamamını<br />
oynatmak dileğindeyse, bir on yıl sol el çalışması, bir on yıl da ayakları hareket ettirme temrinleri yapması<br />
gerekir.<br />
<br />
<b>Kukla türlerini bir çizelge ile göstermeye çalışalım: </b><br />
<b><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhVZ0DSeK27hkoGIP6FtWtkLEsWel9bbcm6PpkFwTjtjcZ4IG2oBosZXc6va9QsykSbnsXnHmHLYPas0RaqLIAXajW9bFoLzI4qQB9WAJrk4TCxRH-T_UoqqSiprpc788A8KQUX2xk4Nyo/s1600/ss.JPG">https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhVZ0DSeK27hkoGIP6FtWtkLEsWel9bbcm6PpkFwTjtjcZ4IG2oBosZXc6va9QsykSbnsXnHmHLYPas0RaqLIAXajW9bFoLzI4qQB9WAJrk4TCxRH-T_UoqqSiprpc788A8KQUX2xk4Nyo/s1600/ss.JPG</a> </b><br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
İpli kuklanın zengin bir ifade ve hareket özgürlüğü vardır. Buna karşılık en büyük kusuru insan<br />
davranışlarını fazlasıyla vermesidir; böyle bir taklit ise fantaziyi yoksullaştırır ve imge gücünü zayıflatır. Soyut<br />
kuklalarla bu bir dereceye kadar bertaraf edilebilir. Örneğin, kukla ile insan yürüyü#ü tam olarak taklit edilemez;<br />
ama kukla, insandan daha iyi kayabilir, sıçrayabilir. Bunun için de, kuklacı, kendi sınırlarını bilerek sanatını<br />
gerçekleştirir. Kuklacının en çok dikkat etmesi gereken şey tekdüzeliğe düşmemektir. Bu yüzden bütün<br />
hareketleri ve ifadeleri dikkatle hazırlar.<br />
<br />
El kuklaları bir eldiven gibi alttan sokularak oynatılır. Kuklacının elleri baş seviyesinin<br />
üstündedir; bu yüzden ifadeleri ve hareketleri daha önceden saptar. Eğer hareketler dikkatle hazırlanmazsı el<br />
kuklasıyla tekdüzeliğe düşmek daha kolaydır. Klasik kuklaların çoğu el kuklasıdır: İngiltere’de Punch ile Judy,<br />
Almanya’da kurnaz köylü Kasperl, Rusya’da Petruşka ve bizde İbiş… Her ne kadar, bu kuklaların jestleri sınırlı<br />
da olsa, usta bir kuklacının elinde etkili olabilirler. Genel olarak bir kuklacı tek bir kuklayı oynatır, ancak tek bir<br />
kuklacının iki kukla oynattığı da görülür.<br />
<br />
Değnek kuklaları genellikle sahne aşağısından yönetilir. Avrupa’nın çok az ülkesinde kullanılan<br />
değnek kuklası, özellikle Almanya’nın Ren havzasında geleneksel bir kukla türüdür. İlk kez Viyana’da Richard<br />
Teschner adlı bir kuklacı tarafından bulgulanmıştır. Hareketleri stilize edilmiştir, ama ifadeleri çok seyrek<br />
görülecek güzelliktedir.<br />
<br />
İki boyutlu kukla figürlerinin en güzelleri, bizim Karagöz’de olduğu gibi, saydam ve renklidir,<br />
arkadan ışık vurularak oynatılırlar. Bir Karagöz temsiline büyüleyici etkiyi sağlayan şey titrek ve hareketli mum<br />
ışığıdır. Elektrik ampulü, bembeyaz, sert ve hareketsiz olduğu için görsellik açısından hayal perdesini yok eder. <br />
Nasıl güzel bir şiir hayalimizi zenginleştiriyorsa, hayal perdesi de aynı ölçüde hayalimizi genişletmelidir. Bir<br />
açıdan hayal perdesine bir imgeler yumağı, bir şiir gibi bakarak onu kendi özüne oturtabiliriz. Hayal perdesinde<br />
bin bir ışık ve renk vardır. Titrek mum ışığı bizi günlük duygularımızdan alıp ötelere götürür. Çünkü bu sanatın<br />
içgüdüsünün hedefi, seyredenleri güncel görsellikten uzaklaştırıp gerçeküstü estetiğe ulaştırmaktır.<br />
<br />
Asya kökenli Hayal Oyunu, Avrupa’ya, önce Türkiye, sonra da Yunanistan yoluyla ulaşmıştır. 18.<br />
yüzyılda, Fransa ile Đngiltere’de Ombres chinoises popüler bir gösteri sanatı haline gelmiş, 19. yüzyılda bu<br />
sanata rağbet azalmıştır. Bir süre İngiltere’de Galanty Show adı altında sürmüştür. 19. yüzyılın sonuna doğru,<br />
Paris’te bir gurup sanatçı Chat Noir adlı bir kahvede Hayal Oyunu’nu canlandırmaya çalışmışlarsa da bunu<br />
yaygınlaştıramamışlardır. Lotte Reiniger’in Silhouette Shadow Films adını verdiği gösteri, geleneksel Hayal<br />
Oyunu ile modern tekniğin birleşmesi ile ortaya çıkmıştır.<br />
<br />
Çoğu kez adı edilmeyen Oyuncak Tiyatro, aslında kukla tiyatrosunun asal biçimlerinden biridir.<br />
Bu gösteri, kartondan renkli figürleri olan iki boyutlu kuklalardan oluşur. Kukla sahnesi üzerinde elle oynatılır.<br />
Kraliçe Victoria dönemindeki Theatre of Regency, Oyuncak Tiyatro’nun en önemli temsilcisi olmuştur.<br />
<br />
Kukla Tiyatrosunun evrensel çekiciliği, eğlendirmek dışında, bu gösterinin çeşitli alanlarda<br />
yararlı oluşudur. Yatalak hasta bile kukla oynatabilir. Öte yanda, profesyonel bir kuklacı en müşkülpesent<br />
seyirciye gösterisini sevdirebilir. Kukla okullarda bir eğitim aracı olarak kullanılabilir; kullanılmaktadır da.<br />
Kukla, aynı zamanda, yetişkin seyirci için de ilginçtir. Kısacası, kukla tiyatrosunun hiçbir sınırı yoktur; her<br />
yerde, her vesile ile ve her amaca hizmet eder.<br />
<br />
Kuklanın toplumsal yaşamımızdaki ve kültür tarihimizdeki rolü yadsınamayacak kadar<br />
büyüktür. Örneğin, kukla, eğlendiriciliği dışında, eğitimde, ruhsal tedavide, reklâmcılıkta, sinema ve<br />
televizyonda kullanılmaktadır. Kukla’nın bu yararlı yanı başlı başına bir yazı gerektirir. Biz, burada, kukla<br />
sanatının önemine değinmek istedik. Ülkemizde, ihmal edilmiş olan kuklacılığı yeniden canlandırmak ve<br />
geliştirmek hepimizin görevi olmalıdır. Ülkemizde yapılan, yapılmakta ve yapılacak olan Kukla Tiyatrosu<br />
Şenlikleri, bu yönden kuklacılığa özendirmek açısından bir ivme kazandırabilir.<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<b>Prof. Dr. ÖZDEMİR NUTKU</b><br />
Yazar-Yönetmen-Araştırmacı-Eğitimci<br />
Dokuz Eylül Üniverstesi Güzel Sanatlar Fakültesi<br />
<br />
Sahne Sanatları Bölümü Kurucu Başkanı<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEivCUMet_5wBS0IQSaeG40eozRoKNzG5J9V-HxEYWe8aQxNG3mTkT8V3TqBlKA_gQ9OQmGn3oLDRy0yA9gX345YqLEEGZAnsyUwUslg6curKZI_QyEs_PesH0a6V-LPGlLYv9eG9-7IgtM/s1600/yorganci.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEivCUMet_5wBS0IQSaeG40eozRoKNzG5J9V-HxEYWe8aQxNG3mTkT8V3TqBlKA_gQ9OQmGn3oLDRy0yA9gX345YqLEEGZAnsyUwUslg6curKZI_QyEs_PesH0a6V-LPGlLYv9eG9-7IgtM/s640/yorganci.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
<b><span style="font-size: large;">Resim:</span></b><br />
<span style="font-size: x-large;"><a href="http://www.40hokkabaz.com/">http://www.40hokkabaz.com/</a></span>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-54472784994054727.post-7272543730111646662012-04-09T07:47:00.003-07:002012-04-09T10:08:15.909-07:00TÜRK KUKLASI ÜZERİNE (Prof. Dr. Özdemir Nutku)<br />
Bu yazımda saydam tasvirlerle oynatılan Gölge Oyunu’ndan söz etmeyeceğim; çünkü tiyatro<br />
tarihi içinde o da ‘oynatılan bebekler’ konusu kapsamındadır. Dört bin yıl, belki de daha uzun bir geçmişe sahip<br />
olan kukla oyununun nasıl çıktığı kesin olarak bilinmiyor. Ama bu konuda çeşitli tahminler yürütülebilir.<br />
İnsanoğlu niçin kendisinin bir minyatür tasvirini yapma gerekliliğini duymuştur? Kendi mikro kozmosunu<br />
görmek için mi? Kendini yaratan gibi hissetmek için mi? Doğa karşısında hissettiği küçüklüğü ve çaresizliği bir<br />
oranda gidermek için mi? Bu sorular çoğaltılabilir. Ama şurası kesin ki, kukla oyunu insanın kendini<br />
bilmesinden bu yana var olmuştur ve onun belki de çocukluğunu anımsatan en saf yanıdır. Kukla’nın güzelliği<br />
onu oynatanın ustalığı ve duyarlılığı ile ortaya çıkar.<br />
<br />
Çin kaynaklarından edindiğimiz bilgiye göre Orta Asya’da Gök Türkler, “tanrılarının tasvirlerini keçeden<br />
yaparlar ve deri torba içinde saklarlardı. Bu tasvirler içyağı ile yağlanırdı. Aynı zamanda, bir sırık üzerine de<br />
dikilirdi.” Bu etnografik bilgiye göre Altaylılarda tös/töz, Yakutlarda tangara, Uranhalarda eren, Moğol/<br />
Buretlerde ongon denilen putlar/fetişler vardır. ”Bunlar, keçeden, paçavralardan, kalın ağaç kabuğundan yapılır.<br />
Bir kısmı çocukların oynadığı bebeklere benzerler.” <br />
<br />
Türk kavimleri Anadolu’ya yerleşmeden önce de, öykü anlatanları gibi, kukla oynatanları da vardı. Özbeklerde,<br />
Taciklerde, Kırgızlarda ve Başkilerde kukla oyunu çok yaygındı. Bu konuda en eski örnekler Türk dilinin çeşitli<br />
biçimlerinde yer alıyordu: Bebek anlamında kabarcuk, kovurğak, kavurğak, kurçak, kolkarçak’tı . Bir başka<br />
kaynak da kukla için kudurğuk adını verir . Bir Đngiliz bayan Türkistan’a yaptığı yolculuk günlüğünde, gördüğü<br />
bir kukla oyununu anlatır: “Bu bir Sart ile kavuk ve kaftan giydirilmiş bir değnek bebekti. Sart bu giydirilmiş<br />
değnek bebeğin (…) boğazına sarılınca, bebek de orda bulduğu defi Sart’ın başına geçirdi; her ikisi de yere<br />
yuvarlandılar ve kavgaları bir süre yerde devam etti. Sonunda değnek bebek yenildi, üstündekiler Sart tarafından<br />
çıkarıldı ve değnek seyircilere atıldı.” O dönemlerde, birinin oğlu, kızı ya da ağabeyi öldüğünde, onun suretini<br />
(kugurcak) yapar evinde saklardı. Bu suretin önüne yemeklerinin ilk lokmalarını koyarlardı. Yüzlerini, bebeği<br />
sürtüp önünde eğilirlerdi. Kugurcak, aynı zamanda kız çocukların oynadıkları bebekti.<br />
Geleneksel kukla oynatmada el kuklası ile ipli kukla en yaygın olanlarıdır. El kuklası genellikle konulu<br />
oyunlarda, ipli kuklalar ise genellikle danslı oyunlarda kullanılırdı. Orta Asya’da kuklanın en yaygın olduğu<br />
ülkeler, başta Özbekistan olmak üzere, Türkistan ve Kırgızistan’dı. Orta Asya kuklası, büyük göçte Selçuklular<br />
tarafından Anadolu’ya getirilmiş, Osmanlılar döneminde de sürüp gitmiş, günümüzde de giderek<br />
yaygınlaşmaktadır. <br />
<br />
15. yüzyılda yaşamış olan Kâşifi’nin Fütüvvet/nâme/i Sultanî adlı yapıtında gölge oyunu ile kukla oyunlarının,<br />
dervişlerin ölü betzeban dedikleri belli bir mistik yanı olduğunu belirtmiştir. Kukla oynatmak için çadır ve<br />
pişbend (önlük) gerekir. Pi%bend insan yüreğini simgeler; adeta tüm garip şeylerin saklı olduğu bir sandıktır.<br />
Yürek gibi, her zaman değişken istek ve tutkuları anlatır. Tanrı da, yürek gibi, yaşamın sandığını harekete<br />
geçiren güçtür. Tanrı’nın gücü olmazsa yürek harekete geçmez. <br />
<br />
Orta Asya Türklerinde kukla oyunlarına Çadır Hayal ve Kol Korçak deniyordu. Çadır Hayal, ipli kukla<br />
olduğundan, sahne görevini yapan küçük bir kulübesi vardı. Salonun karanlık olması gerektiği için Çadır Hayal<br />
genellikle geceleri oynatılırdı. Eskiden bu tür kuklanın merkezi Taşkent’ti. Kol Korçak (ya da Dest Korçak) el<br />
kuklasıydı. Bu tür kukla oyununda çok sayıda ki%i aynı anda sahneye çıkartılabiliyordu. Bu tür kukla ise<br />
genellikle gündüzleri alanlarda, bayram yerlerinde oynatılıyordu. <br />
<br />
Geleneksel kukla gösterileri 18. yüzyıla kadar sürdü. Bu yüzyılda, kukla oynatma anlayışı ve tekniği Batı<br />
kuklasının da etkisiyle değişmeye başladı. Bu etkide en büyük pay 19. yüzyılda, çeşitli tarihlerde Türkiye’ye<br />
gelen İngiliz kukla ustası Thomas Holden’dı. Onun Cinderella gibi popüler masalları kukla sahnesine çıkarması<br />
çok beğenildi. Emin Bey ve Cemil Mehmet Bey adlarındaki kuklacılar ipli kukla ile çeşitli Türk masallarını<br />
sahneye çıkardılar. 19. yüzyılda çeşitli mesire yerlerinde, alanlarda kukla gösterilerinin sayıları artmaya başladı.<br />
Kukla giderek İstanbul’un eğlence merkezi olan Direklerarası’ndaki tiyatroların programları içinde yer aldı. İpli<br />
kukla yanında özellikle el kuklası çok tutuluyordu. Türk kuklasının kahramanı olan İbiş her iki tür kuklada da<br />
vardı. Oyun kurgusu ve tipler açısından kukla oyunları ile tulûat tiyatrosu bir birine benzer özellikler taşımaya<br />
başladı. Kukla tiyatrosundaki tipler: İbiş (uşak), Tirit (ihtiyar), Sirar (sevgili), Tiran (zorba, kötü adam) vb. tulûat<br />
tiyatrosunun da başat tipleri oldular. Daha doğrusu bunlar birbirlerini etkilediler. Uşağa aynı zamanda Komik de<br />
denirdi.<br />
<br />
Masallar dışında, güncel konuları işleyen kukla oyunları için formül basitti: I. Perde: Kız, Sirar'ı sever. Tiran da<br />
ona göz koymuştur. Kız'ı kaçırmak ister. Tirit görür. Tiran, Tirit'i öldürecekken Uşak (İbiş) çıkagelir;<br />
komiklikler yapar, perde iner. II. Perde: Kız yalnızdır; ağlar, sızlar, kendini öldürmeye kalkar; Uşak gelir Kız'ı<br />
kurtarır. Artık işi düzeltmek İbiş’in işidir. O ne yapacağını bilir. Perde kapanır. III. Perde: Kanto'lar, düetto'lar.<br />
Bazen her ikisi birden, sonra yine perde. Seyirciler, tekerlemelere, taklitlere, muhaverelere ve en çok da açık<br />
saçık sözlere gülüyorlardı. Böyle açık saçık konu%malara ‘cinas söylemek’, ‘cinas yutturmak’ denilirdi. <br />
Yirminci yüzyılda ipli kukla geleneğini sürdüren sayıları giderek artan kukla ustalarımız vardır. Bunlar içinde<br />
Tacettin Diker, Orhan Kurt, Hadi Poyrazoğlu, Talat Dumanlı, İsmail Cavkeyter, Çetin Özek, Cengiz Özek<br />
gibilerin yanı sıra genç yetenekler de yetişmiştir. Bunlardan birkaçı 2001 yılında, İstanbul’da çalışmalarına<br />
başlayan Ahşap Çerçeve Kukla Tiyatrosu’sunu kuran Çağrı Yılmaz, Emre Tandoğan, yine İstanbul’da açılan<br />
Ertaç ve Gül Özden’in Tomurcuk Kukla Tiyatrosu ve Ankara’da açılan Hakan Arısoy’un kukla tiyatrosu<br />
bunlardan birkaçıdır. <br />
<br />
Yirminci yüzyıl kukla oyunları içinde en yaygın olanları Piyango Bileti, Đbi% Alfabeyi Öğreniyor, Sahte Doktor,<br />
Gül ve Dikeni, Kötü Kız, İncili Çavuş, Kaynananın Entrikaları‘dır. <br />
Ülkemizde kukla oyunlarına giderek artan ilgi, bu sanat dalının güzel bir geleceği olduğunu gösteriyor. Dilerim,<br />
hem büyükler hem küçükleri için, güzel bir gösterim olanağı sağlayan kukla tiyatrolarının artmasıdır. Bu<br />
gelişmede düzenlenecek kukla festivallerinin büyük katkısı olacağı inancındayım.<br />
<br />
[I]<br />
Wolfram Eberhard, Çin Tarihi, DTCF Yayınları, Ankara 1947, s. 87.<br />
[II]<br />
Abdülkadir İnan, Tarihte ve Bugün Şamanizm, Türk Tarih kurumu, Ankara 1972, s. 42.<br />
[III]<br />
Kaşgarlı Mahmut, Divân ı Lügati’t Türk, s. 9.<br />
[IV]<br />
Carl Brockelmann, Mitteltürkischer Wortschatz, Leipzig 1928, . 163<br />
[V]<br />
Annette M.B. Meakin, In Russian Turkestan, London 1903, s. 219.<br />
[VI]<br />
Bunlardan başka ayak kuklası, değnek kuklası, araba kuklası, iskemle kuklası, parmak kuklası, yer<br />
kuklası, karton kukla vb. çeşitlere vardır.<br />
[VII]<br />
Bkz. Sultan Hüseyin Vâizü’l Kâşifî, Fütüvvet nâme i Sultâni, British Museum, (yazma) Ms. Add. 22,705.<br />
[VIII]<br />
Ayrıca hem Karagöz hem kukla ustaları olan arasında Ünver Oral, Tacettin Diker, Çetin Özek, Cengiz<br />
Özek, Hasan Hüseyin Karabağ. Son 10 yıl içinde tanınmış Karagözcülerden Mehmet Sefer, Hayalî Memduh,<br />
Safa Yordan, Sefik Sâfi ve Bahattin Koron’u da toprağa vermiş bulunuyoruz. Halen tanınmı% Karagöz ustaları<br />
olarak Hayalî Küçük Ali, Hayali Torun Çelebi, Hadi Poyrazoğlu, Camcı Đrfan Açıkgöz, Mazhar (Baba)<br />
Gençkurt, Orhan Kurt, Nevzat Açıkgöz, Metin Özlen, Ahmet Aksoy, Mustafa Mutlu, Beşiktaşlı Kuklacı ve<br />
Hokkabaz Ali Küçük, Kuklacı ve Hokkabaz Süleyman Gökgezer, Ahmet Kerekmen, Tayfun Özeren, Nevzat<br />
Çiftçi, Hazım Kısakürek, Erdinç Demiray, Nedim Sargür, Hüsamettin Tekmen, Celal Gürkaş, Musa İşiaktır,<br />
Sinasi Okur, Öğretmen Sefik, Mustafa Hürcan, Rahmi Kebeci, Aram Çerçi ve Zenne Sait başta gelmekte. Ayrıca<br />
Hakan Arısoy, Bursalı Sinasi Çelikkol gibi ustaları sayabiliriz.<br />
<br />
<br />
<br />
<b>Prof. Dr. ÖZDEMİR NUTKU</b><br />
Yazar -Yönetmen -Araştırmacı- Eğitimci<br />
Dokuz Eylül Üniverstesi Güzel Sanatlar Fakültesi<br />
<br />
Sahne Sanatları Bölümü Kurucu Başkanı<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhw0znrHWt8chURXn1XuBudc5aHxiIbvySzBqSuZKC4STcP7wg2-u3e9JU3nH2F99Heub-RZ_8AEWGLUSMVEo2ji1ceNuAHsgOWHNsPpp1Qg6tI1krnDCrGZboC7Bdk8Z-aY8qpZ9Vr-ag/s1600/beyazid-1894.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhw0znrHWt8chURXn1XuBudc5aHxiIbvySzBqSuZKC4STcP7wg2-u3e9JU3nH2F99Heub-RZ_8AEWGLUSMVEo2ji1ceNuAHsgOWHNsPpp1Qg6tI1krnDCrGZboC7Bdk8Z-aY8qpZ9Vr-ag/s640/beyazid-1894.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
<b><span style="font-size: large;">Resim:</span></b><br />
<span style="font-size: x-large;"><a href="http://www.40hokkabaz.com/">http://www.40hokkabaz.com/</a></span><br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-54472784994054727.post-62666551449967323162012-04-09T07:22:00.000-07:002012-04-09T10:09:24.527-07:00ASYA KUKLA TİYATROSU (Dr. Robin RUIZENDAAL)<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Asya kukla tiyatrosu geleneği ve tarihi sahip olduğu elemanların zenginliklerinden ötürü bu</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
bölgedeki kesin sınırlarla belirlenmi ülke ve coğrafi tanımlamaların ötesinde bir nitelik gösterir.<b>[1] </b></div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
Yine de Asya’da bu kadar çe itlilik gösteren kukla geleneğini ipli, sopalı, el ve gölge kuklaları adında</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
kategorilere ayırabilsek de bazı çok özel tarza sahip olanları ise kategorize etmek güçtür. Asya kukla</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
geleneğini olu turan ve var olmasını sağlayan elemanları ele almak istediğimizde bunun oldukça</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
eskilere dayandığını, dinsel bağlantıların ve inanç ritüellerinin bu konuda iki anahtar kaynak olduğunu</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
görüyoruz. Bir ba ka önemli eleman ise hemen hemen her performansta var olan müziktir. Yüzyıllar</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
boyunca Asya kukla geleneği aslında insanlar ve tanrıları sembolize ederek eğlendirmeye yönelmi bir</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
müzik tiyatrosu olmu tur. Sık sık tanrı karakterlerini sahnede iyiliği anlatan, uyarıda bulunan, yanlı a</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
yönelten eytanı bertaraf eden durumlarda görüyoruz. Bu sebeple Asya kukla geleneği, Asya dinsel</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
inanı kültürünün, etik anlayı ının ve temel eğlenme içgüdüsünün ortak paydasıdır demek yanlı </div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
olmaz.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
İletişim çağının geli i ve önlenemez geli im süratinin etkisi ile kukla artık eğlence sektörünün</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
caddelerinden arka sokaklarına doğru itildi. Bu deği im sürecinde Asya’daki birçok kukla tiyatrosu</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
silinip gitmekte. Birçok ülkede Kukla tiyatroları bölgesel kültürel kimliğin bir sembolü olan ikonlarına</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
dönü üyorlar. Bulundukları bölgelere ziyarete gelen turistlere ve bölgenin okullarındaki öğrencilere</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
aynı oyunları tekrar tekrar oynuyorlar. Her geçen gün orijinal temalara sahip yeni kukla oyunlarının</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
sayısı azalmakta olsa da, hemen hemen her ülkede bu nadir kukla olu umlarına rastlanmaktadır. Aktör</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
ve aktrislerin tiyatro performansları günümüz ya amının sürati ve karma ası içinde yok olup giderken,</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
kuklalar ve kukla oyunları onlarca hatta yüzlerce sene hayatta kalmayı ba arıyor. Çok önceden yapılmı </div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
olsalar bile onları izleyenler sanki daha dün yapılmı zannedebiliyor. Kuklanın seçkin güzelliği ve</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
yapıcısının ustalığının ortaya koyduğu oyunlar dünya tiyatro kültürünün en zengin boyutlarından birini</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
temsil ediyor.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<b>Ebedilik ve Geçicilik</b></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Kuklalar asla ya lanmazlar. Onlar çoğu zaman bölgesel, kimi zamansa ülkesel kültür sembollerine</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
dönü ürler. Kuklanın deği mezliği ve ebediliği ile ait olduğu kültürün geçmi i (dinsel tören ve ritüelleri)</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
arasında yakın bir bağ vardır.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Ya amdaki ölüm, hastalık ve birçok diğer doğal fenomeni anlama ve hesapla ma ihtiyacı birçok farklı</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
inanı sisteminin olu masına yol açmı tır. Đnsanlar tanrıları görselle tirme ihtiyacını ilk ba larda resim ve heykel</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
yoluyla hayata geçirdi.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Var olmu tüm insan topluluklarında kendisini var etmek ve güvende hissetmek hatta eytan ve onun</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
temsilliğinde “kötü”lüğü uzak tutabilmek için atalara, tanrı ve ilahlara ihtiyaç olmu tur. Bu ihtiyacın dı a</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
yansıması müzik, dans, kehanet, ritüel, maske ve elbette ilkel kukla gibi farklı formatlarda olmu tur. Kukla ve</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
maske, içimizde aslen gizlemekte olduğumuz ve nesilden nesile aktarılacak olan deği mez gerçeği yansıtmada</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
en anlamlı araçlar olmu tur. Kukla ayrıca kuklayı oynatan operatör (kuklacı, manüpilatör) ile yüzle meye</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
çalı ılan güçler arasındaki mesafeyi koruyan bir tür aracı olmu tur. Đnsanlar bu aracı sayesinde belki de</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
korunmasız insanlara zarar verebilecek kötü ruhları kovabileceklerine inanmı lardı. Bu özel kuklalar, oyunlarda</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
kullanılmadıklarında oyuncuların ya am alanlarında özel bir yerde kutsanmı olarak tutulurlardı. Asya kukla</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
geleneğinin bu yönü günümüze kadar neredeyse hiç deği memi tir. Bugün bile Asya kukla oyun ve ritüellerinde</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
kuklalar sahne alır ve varlıklarıyla onlara sahip çıkan halklarına mutluluk ve iyilik getirir, uğur duygusu</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
uyandırır ve kötülüğe ait her eyi uzakla tırır. Geleneksel Asya kukla tiyatrosu örnekleri ba ından sonuna kadar</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
dinsel ritüel formatında kurgulanır. Birçok örnekte gösterinin kendisi de ilahi bir tören havasında geçer.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<b>Performans</b></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Kukla gösterilerinin oynanma sebepleri genellikle yerel halkın ya da ailelerin hayatlarında önemli sayılan</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
olayların meydana gelmesidir. Doğum, ölüm, ya dönümü, ergenlik, dini günler ve festivaller, yeni bir evin</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
yapılması ya da alınması, kötü ruhun çıkarılması ve tanrıya ükürlerin sunulması gibi durumlar buna örnektir.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Kukla tiyatrosu bu özel günlerde yeterli bir eğlence unsuru olmu , ayrıca o bölgenin insanının ihtiyacı olan</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
ükretme ve hayır dualarının temsili için iyi bir araç olmu tur.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Hemen hemen tüm gösteriler birbirinden farklı da olsa oyunların hepsi toplu dua ile son buluyordu. Bir tür</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
yakarı ve dileklerin dile getirilmesi olan bu bölüme genellikle tiyatronun ya ça önde gelenlerinden biri, en</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
deneyimli kuklacısı ya da halkın tanıdığı biri öncülük ederdi. Birçoğunda ise ilahi ruhu ya da sözle anlatılamayan</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
o gizli gücü kukla sembolize ederdi. Bu kukla sahneye girer ve izleyenlerin ruhlarını kutsar, içlerindeki kötü</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
ruhları kovardı.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Dini bir formatta sunuluyor olsa bile bu gösteriler hem ilahi güçleri hem de biz ölümlü geçici bedenleri</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
eğlendirmek için düzenleniyordu. Gösterinin teması günün anlam ve önemine göre deği iklik gösterse de,</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
genelde ana konu hep dramatik ve ilginçti.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Gösterilerin süreleri türden türe radikal farklılıklar gösterir. Vietnam su kuklaları kısa epizotlardan,</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Java’daki wayang kulit gösterileri bütün bir gece, Çin’in epik Mulian’ı ise bir hafta devam ederdi. Bu tür</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
oyunlarda seyirciye belirli aralıklarla mola verilir, bu aralarda seyirci yemek yemek, dinlenmek, uyumak,</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
konu mak ve ibadet etmek gibi zaruri ihtiyaçlarını giderirdi. Seyircinin geri dönü ündeyse sahne de yerini alan</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
bir oyuncu, karakterleri ve olayları hatırlatmak için seyirciye oyunun kısaltılmı bir versiyonunu naklederdi. Bu</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
dönemde özellikle çocuk oyunu diye bir olgunun var olmadığını görüyoruz. Kukla oyunları ve gösterileri</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
toplumun tamamına yönelik ve belirli bir topluluğa hedeflenmemi olarak hazırlanmı tı. Eğlence unsurlarının ve</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
seçeneklerinin sınırlı olduğu bu geleneksel toplumda, kukla performansları hem ya lılar hem de gençler için</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
harika bir etkinlikti. Asya’nın her tarafındaki insanlara geçmi e ait kukla geleneği sorulduğunda, buna</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
suratlarında sıcak ve samimi bir gülümsemeyle kar ılık vermi lerdir.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<b><br /></b></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<b>Oyunlar</b></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Asya’nın hemen her ülkesinde, o ülkeye ait kukla tiyatroları ve yine o kültürün karakterleri ve edebi</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
metinleri olan kukla geleneği vardır. Yazılı metinlere sahip kukla oyunları özellikle gölge tiyatrosu türünde</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
bulunup bu tür kukla örneklerine Hindistan, Kamboçya, Java ve Çin’in merkez ve kuzey kırsal kesiminde sıkça</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
rastlanılır. Diğer kukla türlerindeki oyunlarda da yazılı metinlere rastlansa da, gölge tiyatrosu metinlerinin daha</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
intizamlı ve daha üzerinde dü ünülerek yazıldığı görülmü tür. Japonbunraku tiyatrosu geleneği bu genellemenin</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
dı ında tutulacak bir ayrıcalığa sahiptir. Monzaemon Chikamatsu gibi ünlü yazarlar, özellikle kukla tiyatrosunda</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
uygulanacak metinler yazmı ladır. Ayrıntılı hazırlanmı metinlere bir ba ka örnek ise Çin’in Fujian bölgesindeki</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
geleneksel ipli kukla tiyatrosudur. Seyirci bu tiyatroda oyun izlemeye geldiğinde düzinelerce metin arasından</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
izlemek istediğini seçme lüksüne sahiptir. 20. yüzyıla kadar kukla tiyatrosu metin yazarları anonim kalmı tır. Bu</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
anonim oyunlar, tekrarlı gösteriler, masal anlatıcıları ve ağızdan ağza dola an aile içi sohbetleri aracılığıyla</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
nesiller boyu hayatta kalabilmi tir.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Ramayana ve Mahabarata hikâyesi, Hindistan ve Güneydoğu Asya kültüründe merkezi bir değer ta ır.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Hikâyenin bölgesel yorumlamaları olsa da bu versiyonlarda hikâyenin ana gövdesine herhangi bir ekleme ya da</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
deği tirme yapılmamı tır. Ancak Doğu Asya’da durum biraz daha farklı ve karma ıktır. Japonya, Çin, Vietnam</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
ve Kore kendilerine ait repertuarlara sahip olup bu repertuarlar birbirlerinden olabildiğince az etkilenmi tir.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Bütün Doğu Asya kültürlerinde oynanan oyun temalarının temelindeki tarih ve tarihin yorumlanı ı dikkat</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
çekicidir. Aynı tema çoğu zaman e zamanlı olarak iki farklı kültür tarafından yorumlanmı tır. Örneğin Vietnam</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
geleneğinde ülkelerinin Çin’le yaptığı sava lar konu alınırken, aynı konu ve Çin iktidarı Ming hanedanının</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
dü ü üne Japon oyunlarında da rastlanmaktadır.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Oyunların bazılarında toplumun uyumunun temel ta ı inançlılıkla veya devlete kar ı ayaklanmayla ilgili</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
ikiye bölünmelerde kimi zaman yer alıyordu. Müstehcen veya müstehcen konularda yazılı olmamak kaydıyla</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
oyunlarda doğaçlanabiliyordu. Palyaçolar i te bu bölümler için çok faydalı oluyordu ve seyirci tarafından çok</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
beğeniliyordu. Kirli akalar ve seksüel referanslar içeren aka ve sözler oyunun tamamı içene serpi tiriliyor,</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
çoğu zamanda gece yarısından sonraya saklanıyordu. Taylan’ın Nang Talung ve Kamboçya’nın Sbaek Touch</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
gölge tiyatrosu örneklerinde de görüleceği üzere büyük boyutlu kuklalar hareket ve dans odaklı daha epik</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
konularda kullanılırken, daha küçük boyuttaki kuklalar müstehcen denebilecek temalarda kullanım alanı</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
bulmu tur. </div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Kukla tiyatroları birçok ülkede yönetim ve otorite tarafından üpheyle bakılan bir konu olmu tur. Özellikle</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Japonya’da ve Çin’de kukla sanatçıları gezgin ya am tarzları yüzünden hep üpheli gözlere hedef olmu tur.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Tarih içinde Çin’de kukla tiyatrolarının çok sık yasaklandığını görüyoruz. Otoriteler bunun sebebinin bölgedeki</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
kukla tiyatrolarının yerel çiftçi aileleri ve gençleri i lerinden alıkoyup gereksiz ba ka me guliyetlere sevk ettiğini</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
söylemi tir. Elbette kukla tiyatrosunun, ortak sesi olmayan ya da ortak dü üncesini dile getirmesine izin</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
verilmeyen kalabalıkları kendisine çekerek onların genel ya am memnuniyetsizliğini eyleme ve ba kaldırıya</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
yönlendirebilme gücü de bu yasaklamaların bir ba ka sebebidir. Ancak otorite ya da iktidar ne dü ünürse</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
dü ünsün o dönemdeki kukla oyunları, çoğunluğu eğitimsiz ve okuma yazman bilmeyen Asya insanının eğitim</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
aracı, bir tür dershanesi olmu tur. Kukla tiyatrosu doğası gereği tüm teknik donanımıyla turne yapabilir, dağları</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
a abilir ve en izole edilmi yerlere bile oyun oynamaya gidebilirdi. En ücra kö ede ya amakta olan insanlar bile</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
bu sayede kendi tarihi, dili, değerleri, edebiyatı ve müziği hakkında bilgilendirilir üstelik aynı zamanda bunu</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
yaparken eğlenirlerdi.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<b>Kuklalar</b></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Kuklalar, genellikle oynatıcıları ya da özel kukla ustaları tarafından imal edilir. Gölge tiyatrosu kuklaları,</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
genellikle farklı hayvan derilerinden kuklacılar tarafından oyun oynanmadığı zamanlarda hazırlanırdı. Karnataka</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
ve Hindistan’da ceylan ve keçi, Endonezya, Malezya ve Çin’in bir bölümünde buffalo, Çin’de maymun ve diğer</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
hayvanların derileri kullanılırdı. Deri bir takım özel uygulamalardan geçirildikten sonra bir tür par ömen</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
kağıdına dönü türülürdü. Karnataka ve Çin’de hazırlanan deriler öyle ince olurdu ki neredeyse derinin arkası</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
görülebilecek saydamlığa ula ırdı. Bu da deriye uygulanan canlı renklerin ı ığı iletmesine, dolayısıyla seyircinin</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
görsel zevkine daha çok hitap etmesini sağlardı. Gölge tasvirleri dayanıklıdır ve uzun süre kullanılabilir. Tasvirci</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
eskiyen tasviri yeni derinin üzerine yerle tirip kopyalama yoluyla yeni tasvirini hayata geçirir.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
3 boyutlu kuklalar ise özel kukla ustaları tarafından imal edilir. Japonya ve Çin’de bu sanatın öğretildiği</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
özel yerlerde, tahtadan kafaların yontulduğu, kukla kostümlerinin tasarlanıp hazırlandığı, oldukça zor bir i olan</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
kukla saçının yapıldığı farklı birimler mevcuttur. Asya kukla geleneğinde bazı karakterlerin hemen tanınıp</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
algılanmasını sağlamak üzere tespit edilmi bazı standart karakterizasyon imgeleri vardır. Ancak Burma gibi</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
bazı ülkelerde kimi karakterler özellikle aynı ekilde tutulmu , farklı bölgelerde ise aynı karakterler hep aynı</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
ekilde karakterize edilmi tir. Buna rağmen her zaman yenilik ve taze fikirler için alan bırakılmı tır. Genellikle</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
komik karakterler ve dü ük sınıfa ait tiplemeler özgür bırakılmı tır. Bunların arasından çok ilginç yeni</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
karakterler çıkmı tır.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Kuklalar, ayrıca plastik sanatların da alanına ait öğeler olduğundan, dini öğeler harici birçok ba ka</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
alandaki karakterlerinde tarih içerisindeki devinimini heykel sanatı dı ında gösterebilen bir sorumluluğu da</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
yerine getirmi lerdir.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<b>Oyuncular ve Kumpanyalar</b></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Asya kültüründe kukla tiyatrosu oyuncularının sosyal konumları en az kukla tiyatrosunun çe itliliği kadar</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
çe itlilik göstermektedir. Endonezya’da dalang gölge tiyatrosu oyuncuları saygın bir sosyal statüye sahipken,</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Çin’de kukla sanatçıları toplumun dü ük kesimine ait sayılıyordu. Çin kuklacıları ayrıca kraliyet askeri</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
sınavlarına bile kabul edilmeyen birkaç sınıftan birisiydi. Tiyatro geçmi te okuma yazma bilmeyen</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
eğitimsizlerin sanatsal veya edebi yeteneklerini kullanarak bu sınıfsal katmandan sıyrılmaları için bir yoldu.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Kukla tiyatroları genellikle aile irketi olarak i lese de Burma, Japonya ve Çin’de bu sanata merak duyanlar için</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
usta çırak ili kisine dayalı kuklacı eğitim sistemine de rastlanıyordu. Çin ve Japonya’da kadın kukla sanatçıları</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
olsa da, kadın kuklacı her zaman nadir rastlanan bir durum olmu tur. Kadınlar, menüstrasyon döneminde</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
sahnede ya anacak olumsuzluklar nedeniyle, o dönemde sahneden men edilmi lerdi. Bu sebeple kukla sanatı bu</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
dönemde bir erkek mesleği gibi anla ıldı.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Her ülkenin sofistik değerleri sonucu ortaya çıkmı dü ünsel bir kukla tiyatrosu piramidi vardı. En tepede</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
eğitimli ve okuma yazma bilen kuklacılar yani profesyoneller bulunurdu. Bu kuklacılar yerel kültür ve dini</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
ritüeller konusunda bilgili kimselerdi. Piramidin a ağılarına doğru inildiğinde ise yarı profesyonelleri görüyoruz.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Bunlar sadece ekim, dikim sezonunun haricindeki zamanlarda çalı ırlardı. Gezici ekiplerden olu ur ve belirli</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
bölgelerde oyunlarını sergileyip, yılda birkaç kez de yerli gruplarla birle ip sezonluk etkinlikler</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
gerçekle tirirlerdi.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Kukla tiyatroları genelde bir kuklacıdan ya da dört, be ki ilik mikro ekiplerden olu uyordu. Müzisyenler</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
tiyatronun asil elemanı olarak görülmüyor, gerektiğinde kiralanıyordu. Ayrıca dini konular ve bilinen yıllık</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
ritüellerin müzikleri bölgesel müzisyenler tarafından bilindiği için bu oyunlar sergilendiğinde kukla tiyatrosunun</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
müzisyen tutmasına gerek kalmıyordu.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Asya’nın hangi bölümünde olursanız olun kukla eğitimi oldukça ağır ve zor bir i ti. Yeni bir kuklacının</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
bırakın gösteri sergilemesi sahneye adım atması için bile bir kaç sene sürecek bir eğitim gerekliydi. Bu eğitimde</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
manipülasyon, müzik bilgisi, an ve arkı söyleme derslerinin yanında Tayland ve Kamboçya dans tiyatrosu</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
eğitiminde kukla eğitiminin temel derslerinden biri olmu tu.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Bazı kukla geleneklerinde oyunun bir anlatıcısı ya da okuyucusu vardır. Çin el kuklalarında ve</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Endonezya’nın wayang kulit tarzı oyunlarında bir kuklacı bütün karakterlerin sesini canlandırır. Güney Çin ipli</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
kukla tiyatrosunda bir kuklacı, bir türdeki karakterlerin hepsinin seslerini konu urdu. Örneğin sayısı ne kadar</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
olursa olsun tüm sava çı karakterlerin seslerini tek bir kuklacı yaparken bir ba kası da oyundaki tüm kadın</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
karakterlerin sesi olurdu.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<b>Kukla Türleri ve Tarihi</b></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Bilindiği üzere kukla tiyatrosunda ipli, sopalı, gölge ve el kuklası olmak üzere dört ana tür ya da stil vardır.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Bu türlerin tarihi ve geli imleri hakkında yeterli sayıda kaynak bulunmamaktadır. Ancak içinde bir kaç türde</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
kuklanın kullanıldığı kukla oyunlarına bundan 2000 sene önce Çin’de ve Hindistan’da rastlamı tır. Çin’in</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
merkezi yerle im bölgelerinde faaliyet göstermi kukla tiyatroları ile ilgili ayrıntılı bilgiler 10.yüzyıla kadar</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
uzanıyor. Bu bilgiler bu dönemde oldukça üst düzey profesyonelliğe ve çe itliliğe sahip gruplara ait resim ve</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
bezemelerde bulunmaktadır. Akademik olarak ispat etmek için gerekli olan bilgi ve yazılı dokümantasyonların</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
var olmamasına rağmen, kukla tiyatrosu ara tırmacıları ve yetkili bireyler farklı Asya kültürlerinin kukla</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
tiyatroları arasındaki etkile imini sezmi lerdir. Özellikle Çin ve Hindistan ile Güneydoğu Asya ülkeleri arasıdaki</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
etkile im oldukça açıktır.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Asya Kukla geleneğinin en tipik ve özgün formatı gölge tiyatrosudur. Gölge tiyatrosu incelendiğinde türün</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
asıl köklerinin Asya’dan geldiği anla ılır. Bugün de gölge sanatının örneklerine Çin, Hindistan, Malezya,</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Kamboçya ve Tayland’da rastladığımız gibi Ortadoğu ülkelerinden Mısır, Türkiye ve Yunanistan’da da ba arılı</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
oyunlar görüyoruz. Bu farklı gölge sanatı geleneklerinin ne zaman ve nasıl ortaya çıktığını ya da birbirini nasıl</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
etkilediğini tam olarak söylemek güçtür. Çin’de var olduğu söylenen efsanevi gölge oyunlarının tarihi 2000 yıl</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
öncelere kadar gitse de bu gelenekle ilgili kayıtlı bilgiler çok daha sonralarına aittir.. Ancak tüm bu farklı Asya</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
gelenekleri arasında deği meyen tek ey kuklaların deriden yapılması ve oyuncuların bu tasvirleri inceltildikten</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
sonra farklı renklerde boyanmı deriye arkadan yansıttıkları ı ık ile figürlerini oynattıklarıdır. Sadece</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Tayland’ın nang yai ve Kamboçya’nınsbaek thom gösterilerinde farklı olarak dansçılar vardır ve bu dansçılar</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
kuklalar gibi perdenin arkasında olup seyirci tarafından görülebilmektedir.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
İpli kukla geleneğine ise Hindistan, Burma ve Çin’de rastlıyoruz. Bu kuklaların ipleri Çin’de adına kontrol</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
adı verilen bir parçaya bağlansa da Hindistan ve Burma’da iplerin bazıları kontrol’e, bazıları ise kuklacının eline</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
gitmektedir. Bazen ise (Hindistan’ın bir bölümü Rajastan’da) iplerin tamamı sadece kuklacının eli tarafından</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
kumanda edilir, kontrol denen kumanda yoktur. Đpli kukla geleneği çok eski bir form olup bugün de</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
sergilenmekte olan as kuilei tarzının ba langıcından beri var olmu tur. Đpli kukla eytan çıkartma ya da ruh</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
temizlemesi yetisine sahipliğiyle bilinir ve bu sebeple farklı bir saygı duyulurdu. Bu tür ritüeller Taipei gibi</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
büyük ve kalabalık ehirlerde oldukça yaygınla mı tı.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Bir ba ka tür ise su kuklalarıdır. Bu formatta kuklacılar, kuklaları suyun içinde bir paravan arkasından</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
bambu sopalara bağlanmı ipler aracılığı ile manipüle ederler. Kuklaların sanki suyun yüzeyinde kendileri</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
yüzüyormu hissi çok gerçekçi bir ekilde yaratılmı tır. Seyirci bu görüntüyü her zaman büyük bir hayranlıkla</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
izler. Bu türe ait bilgi ve resimler 10. yüzyıldan itibaren kayıt edilerek günümüze kadar ula mı tır. Kuzey</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Vietnam, su kuklalarının hala sergilendiği ve geleneğin sürdürüldüğü nadir yerlerden en önde gelenidir.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Sopalı kukla ise en çok Çin’de olmak üzere Endonezya, Tayland ve Hindistan’da yaygın kullanılan bir</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
stildir. Sopalı kuklada kafa ve kollar bir sopanın üzerine sabitlenmi bir ekilde ve kuklacının ba ının üzerinde</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
manipüle edilir. Endonezya’nın wayang golek oyununun Çin sopalı kuklalarından etkilenilerek olu turulduğu</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
söylenmektedir. Ülkelerin stilleri arasında etkile im olması kaçınılmazdır. Ancak bu konuda kesin ispat ya da</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
kanıt göstermek imkânsızdır. Bugün sopalı kuklalar manipülasyonunun kolay olması sebebiyle modern Asya</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
ülkelerinde daha çok tercih edilmi ve popülarite kazanmı tır.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Asya el kuklası geleneği örnekleri Fujian, Tayvan ve Çin’de görülmektedir. Bu türe bu</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
bölgelerdezhangzhongzi (elin avucu) ya da budaixi (bez çanta) tiyatrosu adı verilir. El kuklası tarzı kısa</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
zamanda Çin’in deniz kıyısındaki kesimlerine ve Çinli azınlıkların ya adığı Endonezya’da da yayılmı tır. Ayrıca</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Hindistan ve Kerala’da da örneklerine rastlanır. Bunun temel sebebi, bu ülkelerin yüzlerce yıldır Çin ile</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
yaptıkları ticari alı veri lerin ve ziyaretlerin etkisidir.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Adından bahsettiğimiz kukla stillerinin ve kategorilerinin dı ında bu genel tanımlamaların kapsamına</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
girmeyen farklı teknikte ve tek kelimeyle büyüleyici diğer örneklerde farklı yerlerde ve zamanlarda hep var</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
olmu tur.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Japonya ve Tayland’da çok saygın bir ba ka format olan bunraku ve hun lakorn geleneklerinde kukla 3</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
ki i tarafından kumanda edilir. Bunraku tekniği seyirciye kukla hareket dinamiği ve manipülasyonunun en güzel</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
örneklerini sunar. Tüm bu bahsettiğimiz türler birbiriyle bağlantılı olmasa da, oyunlarda genel hikayenin bir</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
anlatıcısı olmasının haricinde teknik formatları açısından da bazı benzerliklere sahiptirler.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<b>Kukla Tiyatrosu ve Diğer Gösteri Sanatları Arasındaki İlişki</b></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Kukla tiyatrosu ve kukla sanatının diğer disiplinler arasında daha az önemsenen daha güçsüz bir gelenekten</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
geldiği kanısı yaygındır. Bu sebeple kukla tiyatrosunun var olu köklerinin diğer gösteri sanatlarından geldiği</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
kanısı vardır. (örneğin Tayland kukla tiyatrosu ve pavakathakali el kuklası tiyatrosu oyunlarında kültürlerindeki</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
dans türleri kopyalanacak kadar taklit edilmi tir.) Bu yargı bazı açılardan yanlı olmasa da aslında kukla</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
tiyatrosu diğer disiplinlerden çok daha geni ve fazla anlatım kapasitesine sahiptir. Kukla aracılığıyla oyunda</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
karakterler ikiye bölünebilir, istenirse cennete uçup geri gelebilir ya da cehennemi ziyaret edip bize orada neler</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
olduğunu anlatabilirler. Özellikle Çin gölge tiyatrosunda görüldüğü üzere gölge kukla sanatının hayal kurma</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
limiti sınırsızdır. Çünkü bu format, teknik açıdan sanatçıyı hayalini gerçekle tirebilme fırsatı verir. Genel olarak</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
kukla tiyatrosu normal aktör ve dans tiyatrosunun bir versiyonu olarak görülse de, birçok köklü Asya</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
kültürlerinde bunun deği tiğini kukla performanslarının normal oyunculuk ve dans tiyatrolarının kar ısında ba lı</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
ba ına bir ekole dönü tüğünü görüyoruz.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<b>Müzik</b></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Müzik Asya kukla tiyatrosunun en temel elemanıdır. Müzikal katılımın derecesinde bir takım farklar</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
görülebilir. Örneğin müzik, kuklasını oynatmakta olan kuklacının diğer bir taraftan ayağıyla vurduğu bir ritim de</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
olabilir, Güneydoğu Asya’da özellikle Çin kukla geleneklerinde gördüğümüz ve düzinelerce müzisyenden</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
olu an orkestranın e lik ettiği bir düet de olabilir. Kukla tiyatrosu kullandığı müziği bölgesinde var olan diğer</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
müzikal repertuarlardan seçebileceği gibi, çoğu zaman kendi müziğini kendisi yaratabilir. Yaratılan müzik</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
genellikle yerel ses ve anonim ritimlerin bir karı ımı olmu tur. Kukla performanslarında canlı müziğe ve tabi ki</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
müzisyene ihtiyaç hep çok olsa da, gerçek “Kukla Tiyatrosu Müzisyeni” çok azdır. Vurmalılar ve ritim çalgıları</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
en temel müzik aleti olmu tur. Ritimci birçok anlamda oyunların kondüktörü ve oyunun oynanma süratini</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
belirleyen ki idir. Müzisyenler herhangi bir topluluğa bağlı olmadan istedikleri etkinliklerde istedikleri zaman</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
çalı abilirlerdi. Ama kukla toplulukları her zaman aynı müzisyenlerle çalı mayı tercih etmi lerdir.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Müzisyenler ve kukla sanatçıları aslında birbirlerine çok benzerler ve birlikte çaba sarf etmeksizin çok</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
rahat çalı ırlar. Öyle ki metni olmayan komedi doğaçlamaların da bile birbirlerine rahatça e lik ederler.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<b>Geleneksel Anlayış ve Çağdaş Yaklaşımlar</b></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Medyanın ve toplu ileti imin Asya’nın her kö esine ula ması 50 yılı aldı. Artık en ücra kö edeki derme</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
çatma barakada bile bir televizyon var. Bugün televizyon eğlence anlayı ının olumsuz etkilerini var olan tüm</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
canlı gösteri sanatlarında gözlemliyoruz ve kukla tiyatrosu da nasibine dü eni alıyor. Asya’nın dört bir yanında</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
gösteri sergileme ansının hızla azalması ya da bitmesi sonucu kukla tiyatroları yok oluyor. Birçok tiyatro hala</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
dini ritüelleri sergilemeye devam etse de, sergilenen oyunların hem sayısı hem de niteliği dü mü durumda.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Kukla tiyatroları artık standart oyunları tekrarlayıp duruyor ve repertuarlarına yeni oyunlar ekleyemiyor. Birçoğu</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
ise turistlere yönelik vasıfsız i lere yöneliyor ya da hediyelik kukla, biblo ticaretine yöneliyor. Bazı daha köklü</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
ve ba arılı tiyatrolarında devlet desteği altında ya amlarına devam ettiklerini ve ulusal simgelere dönü tüklerini</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
görüyoruz. Buna en güzel örnek Hanoi’deki Ulusal Su Kuklaları Tiyatrosu. Bu tiyatro kendi binasına sahip ve</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
her yıl yurtdı ında sayısız oyun sergilemekte. Asya ülkelerinin çoğunun her yıl yurtdı ı festivallere katılan ve</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
aynı gösterileri defalarca sergileyen buna benzer bir kukla tiyatrosu var. Asya’da artık geleneksel kukla</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
tiyatrosunun hiç küçük seyircisi kalmadı denebilir. Bunun bir sonucu olarak da grupların eski ve yeni formatları</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
harmanlayarak yeni eyler denemeye çalı tığını ve ba arılı olduğunu görüyoruz. Buna en güzel örnek</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Tayvan’daki bir el kuklası tiyatrosudur. Bu tiyatro 1950’den bu yana yaratımlarını modern müzikle</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
destekleyerek sürekli deği ti ve bu deği imi ı ık tasarımları ve sahneleme yöntemleriyle de destekledi. Bunun</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
neticesinde kendi seyirci kitlesini olu turarak televizyonun düğmesini kapattırabilen bir sanatsal seviyeye geldi.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Tayvan u anda dünyada 24 saat kukla programları yayını yapan bir kablo kanalına ve çok büyük kukla film</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
setlerine sahip tek ülkedir. Bunun etkisi ile yerel halkın dı ında yabancılarda Asya kuklalarının güzelliğini tekrar</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
ke fetmeye ba ladılar. Bu bir anlamda da bu sanat dalına olan ilginin tekrar artmasına etki ediyor.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Durum böyle de olsa önümüzdeki yakın zaman diliminde kukla tiyatrolarının yok olmaya devam edeceğini</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
tahmin ediyoruz. Geriye sadece hayatta kalabilmek için dini gösteriler ve ritüeller sergileyen yerel guruplar ve</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
devlet destekli kukla tiyatroları kalacak.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<b>[1]</b> Bu makalede sözü edilen bölge Asya’nın Hindistan’dan Japonya’ya kadar olan bölümüdür.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<b>Dr. Robin RUIZENDAAL</b></div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Yazar-Araştırmacı</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Taipei, Taiwan Lin Liu-Hsin Puppet Theatre Museum Direktörü</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgT1hT_6ALCKPWdqKZtSmkVQ02CWFcZgJPoVfe_qtQopofSJnh7xUniSi9LnmEyUt4ZQhRyqdftIM1mSbPtie6Zx-Uiqpakx-nc-7hm_2aYHl0mLRFDH7yCKI2lZU1rfNlH7nO5Xp4-E14/s1600/zurnaci.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgT1hT_6ALCKPWdqKZtSmkVQ02CWFcZgJPoVfe_qtQopofSJnh7xUniSi9LnmEyUt4ZQhRyqdftIM1mSbPtie6Zx-Uiqpakx-nc-7hm_2aYHl0mLRFDH7yCKI2lZU1rfNlH7nO5Xp4-E14/s640/zurnaci.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
<div style="text-align: -webkit-auto;">
<b><span style="font-size: large;">Resim:</span></b></div>
<div style="text-align: -webkit-auto;">
<span style="font-size: x-large;"><a href="http://www.40hokkabaz.com/">http://www.40hokkabaz.com/</a></span></div>
</div>
</div>
</div>
</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-54472784994054727.post-86225958312707829442012-04-09T07:16:00.000-07:002012-04-09T10:09:52.267-07:00KUKLAYI SEVMEK (Prof. Dr. Murat Tuncay)<br />
<br />
Doğu ile batının kesi tiği bir coğrafyada ya amak kimi zaman inanılmaz kültürel fırsatları ayağımıza<br />
getirmi tir. İnsanoğlunun geli tirdiği en eski ve etkin oyun kültürlerinden biri olan kukla için de durum böyledir.<br />
<br />
Varlığının izlerini İ.Ö. 1000 yıllarına, Çin’e kadar vardıran bir geçmi ten söz edilmekteyse de yapma<br />
bebeklerin insanlar tarafından hareket ettirilerek seslendirilmesi esasına dayalı bu oyun türünün İ.Ö. 3. Yüzyılda<br />
Hindistan’da ba ladığını öne süren görü giderek daha çok taraftar topluyor. Daha sonra Hint kültürünün etkisiyle<br />
İ.Ö. 5. Yüzyılda Endonezya’da Java’da yassı tahta kuklaların ve iplerle hareket ettirilen ipli kuklaların varlığı<br />
saptanıyor. Buralarda /aman özelliği gösteren dinsel törenlerde kuklalar oynatılmaktaysa da dinsel karakterli<br />
oyunların ağır bastığı kukla gösterilerinin İ.S. 7. Yüzyılda Çin’de ortaya çıktığı; kültürel etkile imler ve Budist<br />
inancının yaygınla ması doğrultusunda önce Kore’ye oradan da 8. Yüzyılda Japonya’ya ula tığı; 16.<br />
Yüzyıl’da Bunraku adı altında ba lı ba ına bir okul haline geldiği, Uzakdoğu tiyatrosunun vazgeçilmez türleri<br />
arasına girdiği biliniyor. Hindistan’dan gelen etkilerle Đran ve Arabistan oyun kültürlerinde oldukça geli en<br />
Kukla’nın bizim Orta Asya’dan gelen kültürel köklerimiz içinde de varolageldiği biliniyor. <br />
<br />
Uzakdoğu ve Asya kültürlerinde daha çok dinsel etkiler içinde kendisini gösteren bu oyun türünün gölge<br />
oyunuyla yakından ili kili bir geli im gösterdiği; müzik e liğinde oynandığı; güldürü öğelerine, zaman zaman da<br />
siyasal ta lama kaçamakları yaptığı için halk arasında oldukça sevildiği ve açık biçim estetiği içinde varolduğunu,<br />
yani yapma bir oyun olduğu duygusunu hiç saklamadan yürütüldüğü bir çizgide ilerleyip Anadolu’ya ula tığını<br />
biliyoruz.<br />
<br />
Batı’nın dinlerin etkisinden uzak, daha tiyatral çizgide geli en oyunlarının Ortaçağ‘da kilise’nin öncülüğünde<br />
geli en Mucize Oyunları geleneği içinde oyunların kukla versiyonlarının sunumu biçiminde ba ladığını; gezginci<br />
tiyatrocular yoluyla yaygınlık kazandığını; özellikle Renaissance ve sonrası dönemlerin e gözde güldürü türü<br />
sayılan Commedia del’Arte oyunlarının senaryo ve kalıplı ki ilerinden yararlanarak olu turulan kukla<br />
sunumlarının beğenilerek izlendiğine tanık oluyoruz. Evlerde çocuklar ve büyükler için bir oyalanma ve beceri<br />
sergileme geleneği halinde 17. Yüzyıldan ba layarak yaygınla masına kar ın Batı kültüründe özel kukla<br />
tiyatrolarının görülmeye ba lanması için 19. Yüzyılı beklemek gerekmi tir. Yazılan özgün kukla tiyatrosu<br />
metinlerinin yanı sıra operaların, tiyatro metinlerinin, masal, roman ve öykülerin Batı kukla geleneğine<br />
uyarlanarak zengin bir repertuar olu turulması geleneği bu tarihten sonra ba lamı tır. Halen de sürmektedir.<br />
<br />
İşte biz bu biri dinsel öteki dramatik ağırlıklı iki kukla geleneğinin kesi me noktasında yaş ıyoruz. Kukla seyir<br />
alı kanlıklarımız, Batı’ya Doğu’dan daha yakın da olsa, her iki kültürün farklı öz niteliklerinin etkisiyle<br />
geli tirdikleri ve çağda teknolojinin sağladığı olanaklarla etkileme gücünü her gün biraz daha geli tirdikleri<br />
kukla sanatı ürünlerini, kukla sanatçılarını yan yana getiren; onların birbirlerini ate lemesine olanaklar hazırlayan<br />
uluslararası festivallerin ülkemizde yapılabiliyor olmasının önemi çok büyük.<br />
<br />
12-21 Mart arasında 3. kez yapılacak İzmir Uluslararası Kukla Günleri’nin gerçekle mesini sağlayan tüm<br />
ki i ve kurulu ları bu kültür alı veri i ortamının yaratılması, payla ılması ve kent insanına yepyeni seyir<br />
lezzetlerinin tattırılarak ki isel geli imlerine katkıda bulunulması, küçümsenmemesi gereken hedeflere yürüyen<br />
bir atılımı ba armalarından ötürü kutlamak gerekir.<br />
<br />
Çünkü kukla çok özel bir seyir estetiği içinde bizleri etkilemektedir. Çok deği ik biçimleri, sürekli geli tirilen<br />
türleri olmakla birlikte kukla’da deği meyen öğe: Canlı olmadığını bildiğimiz; ardında bir kukla sanatçısının ona<br />
kattığı ses ve hareket öğeleriyle izlenebilirlik kazanan bir figürün; gerçek ile gerçek ötesine; Fantazi ve<br />
Grotesk’in dünyasına anlık giri çıkı larıyla ilgimizi ayakta tutan; beğenimizi etkileyen yapısıdır. Dramatiğin<br />
vazgeçilmez öğesi olan canlandırmanın temelinde yer alan oyuncu gövdesi ancak bir noktaya kadar<br />
deği tirilebilir çarpıtılabilir. Sırasında kendi ba ına bir anlatım olgusunun temelini olu turan kostüm deği imleri,<br />
makyaj ve gövdesel yapının biçimlenmesinde kukla’nın üç boyutlu bebeksi yapısı içinde olanaklar nerede ise<br />
sonsuzdur. Gölge oyununun bilgisayar ve sinema teknolojisinin olağanüstü verileri ile insansızla maya daha çok<br />
uzanan teknolojik yapısının ürkütücü, korku yönü ağır basan geli im eğilimlerine kar ın kukla çocukluktan beri<br />
ki ilik kazandırmaya uğra tığımız ve büyük bir hazla oynadığımız insansı özellikleri ön plana çıkan bebeksi<br />
yapısı içinde çok daha sempatik gelmektedir. Oyuncu ile seyirciyi anlık canlı payla ımlar içinde bir araya getiren<br />
kukla gösterilerinin sonunda alkı lanan, insan emeğinin yeni bir ürünü ve zaferi alan sanattır elbette.<br />
<br />
Canlı olmadığını bildiğimiz ama insansı mimik ve hareketlerinde yakalanan ba arıyı derhal<br />
değerlendirebildiğimiz kukla’ların yeni serüvenleri bu yüzden yediden yetmi e hepimizi çekmeye devam ediyor.<br />
Canlının cansıza can vermesi; bebek sempatisi ve insana özgü ses, jest ve mimiklerin el ele vermesi kukla’yı her<br />
zaman gündemimizde tutacak.<br />
<br />
Dedelere, annelere, babalara, çocuklara ve içinde oyun oynama ı ığı hala parlayan herkese iyi seyirler<br />
dilerim.<br />
<br />
<br />
<b>PROF. DR. MURAT TUNCAY</b><br />
DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ<br />
<br />
SAHNE SANATLARI BÖLÜM BAŞKANI<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjI4TdneZZ_2XlyNMfpgRduNMVUctq327gPOsgdM3vjHFMmBXycbbY1dOPREHnolMmAYHwNpN1HgU0irvdJ-v9PcrUgF0HJIki4zsBEep6BSm0vI5fUlFzcvS7cohud-l0bv35XdgF1Lzk/s1600/yilanlisutun.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjI4TdneZZ_2XlyNMfpgRduNMVUctq327gPOsgdM3vjHFMmBXycbbY1dOPREHnolMmAYHwNpN1HgU0irvdJ-v9PcrUgF0HJIki4zsBEep6BSm0vI5fUlFzcvS7cohud-l0bv35XdgF1Lzk/s640/yilanlisutun.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
<b><span style="font-size: large;">Resim:</span></b><br />
<span style="font-size: x-large;"><a href="http://www.40hokkabaz.com/">http://www.40hokkabaz.com/</a></span><br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-54472784994054727.post-59839826616272687732012-04-09T07:06:00.002-07:002012-04-09T10:10:25.013-07:00KUKLACI İLE KUKLASI (Prof. Dr. Ayşegül Yüksel) <br />
Seyirlik geleneğimizin vazgeçilmezleri arasında yer alan ‘kukla sanatı’, Köy Enstitüleri’nin ve<br />
Halkevleri’nin kapatıldığı 1950’li yıllardan başlayarak uzun süre ihmal edilmişti. Kukla tiyatrosu, başka<br />
kültürlerde önemli bir gelişim gösterirken, bizim ülkemizde unutulmaya yüz tutmuştu. <br />
<br />
Benim çocukluğumda kuklayı yalnızca sünnet düğünlerinde izlerdik. Bu gösterilerin yıldızları, siyaha<br />
boyalı büyük bir kutunun saydam dördüncü duvarının gerisindeki minik sahnede piyasa şarkıları<br />
söyleyip dans eden, yanakları pembe boyalı, orası burası yıpranmış bebeklerdi. Varlık nedenleri kukla<br />
oynatıcısına ekmek parası kazandırmaktı. ‘Kullanıcı’ için birer ‘araç’tılar. ‘Özne’nin ‘nesne’leri... Bu<br />
anlamda kuklacılık yalnızca bir iş koluydu. Kuklacı da, ses kullanma yeteneği, taklit gücü, kuklaları<br />
devindirme becerisi epeyce sınırlı olan, sıradan bir esnaftı yalnızca. Büyük olasılıkla, kuklaları yapan da<br />
o değildi.<br />
<br />
On beş yıl kadar önce, Bilkent Üniversitesi’nin Tiyatro Bölümü’nce düzenlenen Uluslararası Tiyatro<br />
Okulları şenliği’nde kukla öğesinin kullanıldığı gösteriler de yer almaktaydı. Çek Cumhuriyeti’nden bir<br />
öğrenci topluluğunun sergilediği bu tür bir oyunun ardından yapılan söyle$ide, bölüm başkanı Cüneyt<br />
Gökçer, topluluk üyelerine, kuklalarından birini anı olarak Bilkent Üniversitesi’ne armağan edip<br />
etmeyeceklerini sordu. Alınan yanıt kulağıma küpedir: ‘Kuklalarımı biz yaptık. Onlar gördüğümüz<br />
tiyatro eğitiminin ürünleri. Dahası, her biri topluluğumuzun bir üyesidir. Hiçbirinden vazgeçemeyiz.’<br />
<br />
Kuklacı ile kukla arasındaki bağlantının özne-nesne (kullanıcı-araç) birlikteliğinin ötesine geçerek<br />
tiyatronun canlı iki öğesi arasındaki ilişkiye dönüşmesiyle, kuklacılık olgusunun kucakladığı farklı<br />
boyutların üstünde durulması gerekiyor. <br />
<br />
Kukla oynatıcısı, gösteri sırasında kuklalara perde arkasından ses ve hareket sağlayan ‘görünmez’ bir<br />
öğe olarak işlev gördüğünde kukla ile tam bir özdeşleşme içine girmekte, aktör kimliğini el ve ses<br />
becerisi yoluyla kuklasının görüntüsüne akıtmaktadır. Kimi zamansa ‘görünmez’ kuklacı, hem<br />
‘anlatıcı’dır, hem de kuklaya (kuklalara) can veren kişidir. Bu durumda aktör kimliğini iki ayrı düzlemde<br />
sürdürmektedir. Kuklacının kendisinin de ‘seyredilebilir’ olduğu gösterilerde ise kuklacı, hem aktör, hem<br />
kuklayı oynatan, hem de kukla ile aynı sahnede devingen bir bütünlük sağlayan ‘insan’ öğe olarak,<br />
görsel-işitsel düzeyde sınırsız bir anlatım çeşitliliğine kucak açabilir. Birden çok kuklacının birden çok<br />
kuklayla birlikte oluşturduğu anlatım zenginliği ise kuklacılık sanatını, tiyatroda yeni anlatım biçimleri<br />
yaratma doğrultusunda önemli bir konuma taşıyabilmektedir.<br />
<br />
Kuklacı ile kukla arasındaki söyleşimin yer aldığı gösterilerde ise kuklacı, tiyatronun büyük yapıtlarının<br />
‘olmazsa olmaz’ı olan ‘iç çatışma’yı dramatik boyutlara taşıyabilir. Oyun alanında aktör kimliğiyle<br />
bulunan kukla oynatıcısının ‘dış ses’i, kuklacının ‘iç ses’i olma işlevini yüklenen kukla ile söyleşime<br />
girdiğinde, ‘iç çatı$ma’ görsel/işitsel boyutta gerçekle$mektedir. Kukla sanatı ile çocukların oyun<br />
dünyası arasında köprü kuran da i$te bu tür gösterilerdir.<br />
<br />
Ailesi, okulu, içinde yaşadığı toplumsal çevre, dahası medya tarafından dayatılan kuralların ve<br />
sınırlamaların baskısı altındaki çocuk, çoğu zaman içinde bulunduğu duruma ilişkin düşüncelerini ve<br />
tepkilerini açıklamakta zorluk çeker. Çünkü dilsel donanımı henüz tamamlanmamıştır. Dahası,<br />
büyüklerle bir tartı$ma ortamına girme konusunda yeterli bilgi donanımı yoktur. Yaşıtlarıyla da her<br />
zaman doyurucu bir iletişim içinde olması beklenemez. <br />
<br />
Oysa kuklası ya da kuklaları varsa, onların aracılığıyla, kendini ifade etmek için çeşitli iletişim yolları<br />
arayabilir. Çünkü ‘kukla’, çocuğun her yaşının anlatım biçimlerine uyum sağlayabilen, simgesel bir oyun<br />
arkadaşıdır. Bu simgesel boyut, çocuğun düş gücünü de devreye sokar. Böylece, büyüklerin dünyasına<br />
öykünülerek ‘taklit’ yoluyla oluşturulan ‘oyun’ların yerini, yaratıcı enerjiyle oluşturulmuş özgün oyun<br />
biçimleri almıştır. Kuklayı, oyun içinde çeşitli kimliklere büründürebilmenin yolu yaratıcılıktan geçer.<br />
Aynı kukla –diyelim, bir el kuklası- oyunun çe$itli aşamalarında, hem çocuğun kendi kendisiyle<br />
hesaplaşmasını –böylece kendi düşüncelerini ke$fetmesini8 sağlayacak ‘iç ses’, gerektiğinde, çocuğun<br />
tartışma içine girdiği anne, baba ya da öğretmen gibi bir büyüğü, kimi zaman öğütlerine başvurduğu<br />
düşsel bir bilge, kimi zaman da çocuğun kendisinin akıl öğrettiği saf bir masal figürü olarak rol ve işlev<br />
değiştirebilir. Böylece, çocuk hem dilsel becerilerini geliştirme, hem oyunculuk yeteneklerinin ve el<br />
becerilerinin bilincine varma fırsatı yakalar, hem de düş gücüyle kotardığı, özgün bir ‘oyun dünyası’nın<br />
keyfini çıkartmayı öğrenir. Bu keyfi ya$ayan kuklacı adayı, yaratıcılığını, zaman içinde ‘oyun’a yeni<br />
estetik boyutlar katarak geliştirir. Böylece, kuklacı ile kukla arasındaki ilişki, çocuğun ‘kendini ifade<br />
etmeyi öğrenme’ sürecinin bir parçasıyken, son aşamada ‘sanatsal yaratıcılık’ noktasına ulaşabilir. <br />
<br />
Çocuk ya$ta öğrenilen ‘kukla yapma’ işlemi ise bir yandan ‘yaratma gücü’nün verdiği tanrısal coşkuyu<br />
yaşatırken, bir yandan da algılama ve uygulama edimleri arasında köprüler kurar, malzeme ve aygıt<br />
kullanma konusunda bilgi ve beceri kazandırır. ‘Kuklacı’nın, başlangıçta ‘kukla’nın yazgısını yöneten<br />
‘tanrısal’ konumu nedeniyle yaşadığı üstünlük duygusu da, uzun dönemde, ‘kukla’nın dostluğunun<br />
bilincine varılmasıyla oluşan eşitlik duygusuyla yer değiştirir. Kuklacı ile kuklası aynı sanat serüveninin<br />
vazgeçilmez birer parçası olmuştur. Geleceğin kukla sanatçıları işte böyle bir süreçte yetişmektedir...<br />
<br />
2000’li yılların başından bu yana, kuklacılık sanatının ve kukla tiyatrosu uygulamalarının ülkemizde<br />
parlak bir çıkış yaptığını, bu alanda yeni sanatçıların yetiştiğini, çocukları kukla sanatına özendirici<br />
eğitim çalışmalarının çoğaldığını, kukla topluluklarımızın, yaptıkları ilginç çalışmalarla uluslararası<br />
arenada yer aldığını izlemenin mutluluğunu yaşıyoruz...<br />
<br />
<br />
<br />
<b>Prof. Dr. Ayşegül Yüksel</b><br />
Ankara Üniversitesi, D.T.C.F. Emekli Öğretim Üyesi<br />
Tiyatro Eleştirmeni<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgaAzroktlO__xWl0aq0E3uMgwV8yr3Cuqu7LpTOS1EIGlE4cB_8ih2DhBLgCDFE_0iPG9WeuCU_CGhoKSfZx2kVxeMBaUl-gVEampxWgg-lSvhyphenhyphenqgy44BFXIYjCuyr9m9ZRIygXq1tp1o/s1600/y%25C3%25BCzl%25C3%25BCk.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgaAzroktlO__xWl0aq0E3uMgwV8yr3Cuqu7LpTOS1EIGlE4cB_8ih2DhBLgCDFE_0iPG9WeuCU_CGhoKSfZx2kVxeMBaUl-gVEampxWgg-lSvhyphenhyphenqgy44BFXIYjCuyr9m9ZRIygXq1tp1o/s640/y%25C3%25BCzl%25C3%25BCk.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
<b><span style="font-size: large;">Resim:</span></b><br />
<span style="font-size: x-large;"><a href="http://www.40hokkabaz.com/">http://www.40hokkabaz.com/</a></span><br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-54472784994054727.post-72893432577681889372012-04-09T07:01:00.002-07:002012-04-09T10:11:32.426-07:00KARAGÖZ ÜZERİNE DÜŞÜNCELER (Prof. Dr. Özdemir Nutku)<br />
'Büyük düşünür ve estet Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu’nun<br />
anısına'<br />
<br />
Türk Geleneksel gösteri sanatları içinde, bugüne değin<br />
en çok araştırılan Karagöz olmuştur. Yerli ve yabancı<br />
incelemecilerin XIX. yüzyılın ikinci yarısından bu yana<br />
üzerinde durdukları ve ayrıntılarına indikleri bir<br />
inceleme alanı olarak görürüz Türk gölge oyununu. XVI.<br />
yüzyılın sonlarından başlayarak, Türkiye’ye gelen birçok<br />
yabancı da, gezi günlüklerinde, Karagözden söz etmeden<br />
geçememişlerdir. Bu konu üzerinde yazılanlar biraraya<br />
toplansa, hiç kuşkusuz, ciltlerle kitap tutar. <br />
Hayal Oyunu'nun Türkiye'ye ilk girişinde, oyunun<br />
başkişileri Karagöz île Hacivat'ın adlarını duymayız;<br />
başka deyişle, XVI. yüzyılda henüz bu figürlere<br />
rastlamayız. Böylece, önce XIV. Yüzyılda aslen berber<br />
olan, ama gezgin olarak ünü yayılan Ibni Battuta, Cava<br />
gölge oyununu Mısır’a getirmiştir. XVI. Yüzyılın başında,<br />
Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferinde Mısır Sultanı<br />
Tumanbay’ın sarayında gördüğü hayal oyununu çok<br />
beğenmiş ve oradaki hayalbazlardan birkaçını<br />
İmparatorluğa getirmiştir. Mısır’dan alınmış bu ‘yepyeni<br />
gösteri’ye Türk yaratıcılığı katılarak, çok renkli, hareketli,<br />
özgün bir biçim verilmiştir. Mısır gölge oyunu ile<br />
karşılaştırıldığında, Türk Karagöz’ünün daha eleştirel bir<br />
nitelik kazandığı, gözlenir. XVII. yüzyılda artık kesin<br />
biçimini alan Türk gölge oyunu, yeni biçimi ve nitelikleri<br />
ile Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı çeşitli ülkelere<br />
yayılmıştır. Mısır'dan alınan gölge oyunu, yetmiş seksen<br />
yıl kadar sonra, Türk özellikleri taşıyan yeni biçimi ile<br />
Mısır gölge oyununu da etkilemiştir.<br />
Bu noktada bir saptama yapmak istiyorum. Karagöz ile<br />
Hacivat’ın giysilerine dikkatinizi çekmek istiyorum. Diğer<br />
tipler Osmanlı döneminin otantik giysilerini taşırken<br />
Karagöz ile Hacivat’ın giysileri çok değişiktir ve Osmanlı<br />
kıyafetleri değildir. O zaman nedir? Arkeolojiye de olan<br />
merakımdan dolayı Hitit kabartmalarını incelerken<br />
önemli olabileceğini düşündüğüm bir şey gördüm:<br />
İvriz’deki taş kabartmalarda Kral Telepinu’nun<br />
karşısındaki Bereket Tanrısı’nın başlığı Karagöz’ün<br />
ışkırlağına çok benziyordu. Tanrının elinde bereketi<br />
simgeleyen bir buğday başağı vardı. Peki, bu başağa ne<br />
oldu? Dikkatle bakınca bunu, Karagöz’ün ışkırlağının<br />
önündeki simgeye benzediğini hayretle gördüm; stilize<br />
edilmiş olarak ışkırlağın önündeydi. Karagöz’ün yeleği,<br />
tumanı, hatta pabuçları aynen Bereket Tanrısı<br />
kabartmasında da vardı. Aynı şekilde, Hava Tanrısı<br />
rölyefinde, tanrının külahı da Hacivat’ınki gibi sivri ve<br />
onunki gibi süslenmişti. Yelek ve tuman aynıydı. Şimdi<br />
akla şu soru geliyor: XVI. yüzyılın başlarında, hayal<br />
ustaları bu kabartmalardan etkilenmiş olabilirler miydi?<br />
Bu yalnızca bir saptama. Kanıtlanması oldukça zor; ama<br />
bilmekte de yarar var.<br />
*<br />
Günümüzün popüler hayal perdesi sinemadır. Bu<br />
perdede hayal tüccarları seyredeni şaşırtan bir teknikle<br />
fantazi dünyamızı zorluyorlar. Bilgisayarlar da işin içine<br />
girince, hayal dünyası daha da genişliyor. Peki, bu dev<br />
endüstri karşısında, ‘sinemanın atası’ sayılan hayal oyunu<br />
nasıl yaşamını sürdürebilecek? Sinema, kamera gözüyle<br />
ortaya çıkarılan gerçekçi bir sanattır. Ne kadar düşsel, ne<br />
kadar hayali zorlayacak olsa da bu düşler bu hayaller<br />
gerçekmiş gibi sunulur. Sinemanın gerçekliği onun<br />
gerçekmiş gibi olmasında yatar.<br />
Oysa kısaca ‘Karagöz’ diye adlandırdığımız Türk hayal<br />
oyunu imgeseldir ve gerçeküstü bir dünyanın sanatıdır.<br />
Çünkü hayal oyunu, perdesi ve tasvirleri ile doğaya<br />
uygunluk iddiası güden bir sanat değildir. Hayal<br />
oyunumuz, yaşamı, doğayı ve insanları belli bir<br />
deformasyon içinde, hatta grotesk görünüşlerle önümüze<br />
getirir. Ama yine de onda doğanın gerçekliği ve göreceliği,<br />
ideal olanın içtenliği ve mutlaklığı uyumlu bir biçimde<br />
kaynaşmıştır. Karagöz, doğayı aşarak yeni bir doğa<br />
yaratan ve her metafizikleşen sanat gibi, gücünü kendi<br />
tözünden alan bir gösteri sanatıdır. Bir Karagöz temsiline<br />
büyüleyici etkiyi sağlayan şey titrek ve hareketli mum<br />
ışığıdır. Elektrik ampulü, bembeyaz, sert ve hareketsiz<br />
olduğu için görsellik açısından hayal perdesini yok eder. <br />
Nasıl güzel bir şiir hayalimizi zenginleştiriyorsa, hayal<br />
perdesi de aynı ölçüde hayalimizi genişletmelidir. Bir<br />
açıdan hayal perdesine bir imgeler yumağı, bir şiir gibi<br />
bakarak onu kendi özüne oturtabiliriz. Hayal perdesinde<br />
bin bir ışık ve renk vardır. Titrek mum ışığı bizi günlük<br />
duygularımızdan alıp ötelere götürür. Çünkü bu sanatın<br />
içgüdüsünün hedefi, seyredenleri güncel görsellikten<br />
uzaklaştırıp gerçeküstü estetiğe ulaştırmaktır.<br />
Sinema varken, Karagöz seyredilir mi? Bu, Karagöz’ün<br />
gerçek niteliğini, onun kendine özgü doğasını<br />
kavramamış olanların sorusudur.<br />
Bildiğiniz gibi, XIX. yüzyılda, Karagöz'e yeni bir<br />
görünüş vermek, bu gösteri türünü geliştirip çağa<br />
uydurabilmek için bazı denemeler yapılmıştır. Bunlar<br />
arasında Katip Salih'in çalışmaları çeşitlilik içerir. Hayalî<br />
Salih, Fransız romanlarından esinlenerek yeni konular<br />
bulmak için bazı uyarmalar yapmıştır. Bu sanatçı ayrıca<br />
üç dört görüntüyü aynı zamanda perdeye çıkartmıştır.<br />
Katip Salih, perdeyi, mum ya da çıra yerine dört elektrik<br />
ampulüyle aydınlatmıştır. Karagöz'ü elinde davul, bir işçi<br />
tutumuyla sahneye çıkartmak da onun buluşudur. (Ritter,<br />
Katip Salih'ten söz ederken 1918 de onun yetmiş yaşında<br />
olduğunu yazar). Ahmet Mithat Efendi ise, perde yerine,<br />
buzlu cam kullanıp görüntülerin boylarının daha<br />
büyütülmesi gibi bazı yenilikler düşünmüştür. On<br />
dokuzuncu yüzyılın sonlarında ‘Canlı Karagöz’ diye<br />
Karagöz’ü tiyatro sahnesine çıkaranlar, hayal oyununu, bu<br />
sanatı, hayal ve ışık oyunu olmaktan çıkarmışlar,<br />
Karagöz’ü en önemli olan estetik tözünden soyup soğana<br />
çevirmişlerdir. Bunların tümü de biçimsel yeniliklerdir.<br />
Biçimsel yenilikler bu sanatı bir dereceye kadar geliştirir.<br />
Üstelik çoğu kez de zarar verir.<br />
Karagöz’ü 2000’li yıllara taşıyabilmek için, önce hayal<br />
oyunumuzun kalıcı öğeleriyle, günümüz yaşamına<br />
uymayan ögelerini saptamamız gerekir. Karagöz’de belli<br />
başlı üç temel öğe vardır: teknik, konu ve tipler.<br />
Bunlardan teknik hayal oyunumuzun kalıcı öğesidir.<br />
Karagöz, her şeyden önce, perde, mum ışığı ve grotesk<br />
tasvirler oyunudur. Bunlar ‘Karagöz’ mucizesinin<br />
cevherleridir. Bunlar üzerinde yapılacak herhangi bir<br />
değişiklik, aynı zamanda ‘Karagöz’ oyununun özünü de<br />
yozlaştıracaktır. Hayal oyununun bu kısmını hiç<br />
değiştiremeyiz. Geriye konu ve tasvirler kalır.<br />
Karagöz’deki konular bu oyunun toplumsal, yani görece<br />
özünü taşıyan kısmıdır. Bu konular bir dönemin<br />
anlayışını içerir. Toplumdaki gelişime, bilgiye ve espri<br />
atmosferine uygun olarak konular da değişmelidir.<br />
Karagöz, kendi özellikleri içinde gününü yakalayabildiği<br />
zaman yine halkın sevgilisi olacaktır. <br />
Konuda olduğu gibi, tipler de toplumdaki gelişmelere<br />
ve değişimlere bağlıdır. Geleneksel birer simge haline<br />
gelen Karagöz ve Hacivat tipleri dışında, günümüz tipleri,<br />
yaşam koşulları ve sorunları ile hayal perdesinde<br />
yerlerini almalıdırlar. Günümüzde, lügat paralayan<br />
Hacivatlar dönüşüm geçirmişlerdir. Hacivat’lara<br />
durmadan tokat atma özgürlüğüne sahip Karagöz’ler de<br />
kalmamıştır. Bunların yerine, çağımızı yansıtan başka<br />
sözler ve eylemler gerekir.<br />
‘Karagöz’ü 2000’li yıllara taşımak, konularını<br />
yenilemekle mümkündür. Eski hayal oyunu, konularını,<br />
toplumsal gerçekliğin bazan komik bazan da Ferhat ile<br />
Şirin’de olduğu gibi, dramatik olaylarından alıyordu. Yeni<br />
hayal oyunu da, konularını bugünkü toplumun bazan<br />
komik, bazan dramatik, hatta bazan da trajik olan<br />
olaylarından almalıdır. Tiplere gelince, bunlar ne<br />
Beberuhi, ne Tuzsuz Bekir, ne de afyoncu Tiryaki olamaz.<br />
Bunlar toplumun olumlu ve olumsuz yeni tipleri<br />
olmalıdır. <br />
‘Karagöz’ niçin bugüne taşımalıyız? Çünkü tiyatro,<br />
sinema, televizyon ne kadar gelişirse gelişsin, ufak bir<br />
salonda seyircileri hayal oyununun mucizeleriyle<br />
oyalayacak, espri ve oyunculuk gücü olan tek sanatçı, yani<br />
bir karagözcü var oldukça, ‘Karagöz’ de var olacaktır.<br />
Sanayi devrimi, zanaatı ortadan kaldırdı, ama el dokuma<br />
halıcılığı, tahta oymacılığı, bakırcılık vb., yani el<br />
sanatlarını kaldıramadı. Sinema ve tiyatronun gerçekliği,<br />
hayal oyunundan değişik olduğu için ‘Karagöz’den de bir<br />
şey kaybolmadı. Karagöz, özgün tekniğiyle hâlâ ayaktadır,<br />
onu harekete geçirmek için ona yeni bir ruh vermek<br />
gerekmektedir.<br />
Hayal oyunu tiplerini anlamak istiyorsak: bu iki boyutlu<br />
tasvirleri anlamak için perspektif kullanmayan Osmanlı<br />
minyatürlerine bakmak yeterlidir. Bu minyatürlerde<br />
perspektif yoktur deriz; ama onlardaki perspektif dıştan<br />
değil, içtendi; açımlamaları bilimsel değil, psikolojikti.<br />
Onlar için yaratıcı çıkış noktası gerçek değil, imgelemdi;<br />
geometri değil, esinlenme idi. Minyatür sanatı, ruhsal<br />
zorunluluklara ve ilkelere uygun bir sanattı. Eğer<br />
benzetmek gerekirse, ‘Karagöz’ sanatımız da böyledir.<br />
Hayal oyunumuz, fiziksel kişilerin körü körüne taklidi<br />
değil, biçimlerin metafiziğidir. Karagözün sürekliliği de<br />
buradan gelir.<br />
Eski hayal ustaları mum ışığının estetik değerini çok iyi<br />
anlamışlardır. Çünkü oynattıkları Karagöz’ün güzelliği<br />
adına bu titrek ve gizemli ışıktan sonuna kadar<br />
yararlanmayı bilmişlerdir. Bu bilgi tasvirlere verdikleri<br />
asal renklerden izlenir. Tasvirlerin renkleri fener<br />
renkleridir, ancak saydam olarak görülünce güzel olan<br />
renklerdir. <br />
Işığın tasvirlere kazandırdığı plastik değerlerden biri<br />
de tasvirlerin üzerindeki deliklerdir. Bu tasvirlerin<br />
yalnızca kendilerine özgü bir anatomileri vardır; delikler,<br />
tasvirlerde, her karışık olan şeyi ışıklarla belirleyerek<br />
onlara bir donanma cümbüşünü getirir. Bu delikler her<br />
hayal ve tasvir ustasının kendine özgü biçimini taşıyordu,<br />
adeta onun imzasıydı.<br />
Hayal perdesi, mekân ve mesafe tanımaz. Bu perde<br />
boştur; ama her yer, her mesafedir. Bu perde üzerinde her<br />
şeyi kurabilir, her şeyi yok edebiliriz. ‘Karagöz’ perdesi<br />
bir olanaklar dünyasıdır; tıpkı hayal dünyası gibi… <br />
Bu tasvirlerin hayal perdesi üzerinde ilginç<br />
olabilmeleri ancak onları oynatan sanatçılarla<br />
gerçekleşebilir. Hayal ustası ya da Karagöz Sanatçısı,<br />
diksiyonu düzgün, beden dilini kullanabilen bir<br />
oyuncudur. Hem meddahtır, hem Orta Oyuncu. Bunun için<br />
de, nüktedan olmalıdır, ustadan gördükleri dışında,<br />
kendisi de bir şeyler getirmelidir. Bu açıdan, o, antenleri<br />
açık, kendi toplumuna ve dünyaya bir bakış açısı<br />
yakalayabilmiş bir sanatçıdır. Kısacası, o, sesiyle, tavrıyla,<br />
oyuna koyduğu tat ile bir oyuncu kimliğini taşır.<br />
Tasvirler, tip olarak birer kalıptırlar, ama onları belli<br />
bir konu içinde oynatmak fantaziye açıktır. Başka deyişle,<br />
içerik günümüz seyircisine daha uygun duruma<br />
getirilebilir. Ama bunu yaparken de hayal perdesinin<br />
büyülü havası bozulmamalıdır. Geleneksel konular, hem<br />
bugünü yaşamını yansıtmıyorlar, hem de konular içindeki<br />
koşullar çok değişmiştir. Karagöz ve Hacivat tasvirleri<br />
geleneksel kıyafetleriyle kaldıkları için seyirci belli bir<br />
estetik uzaklık içinde onları izleyecektir. O zaman estetik<br />
uzaklığı sağlayacak konular bulmak zorundayız. Bunu<br />
yaparken de seyircinin hayal dünyasını zenginleştirmeyi<br />
düşünmeliyiz. Grotesk tasvirlere uygun olan bir tür de<br />
‘absurd’ olanı konuya uygun bir biçimde<br />
uygulayabilmektir.<br />
Burada değiştirmekten yana olmadığımız Karagöz ile<br />
Hacivat’ın tasvirleri, olduğu gibi kalmalı ve hayal<br />
perdesindeki işlevleri değiştirilmeden kullanılmalıdır.<br />
Ama diğer bütün figürler bugünün insanlarını temsil<br />
etmelidir. Bu yeni tasvirler günümüz dünyası insanlarını,<br />
giyimleri kuşamları, bütün karakteristikleri ve<br />
yönelişlerini gösterecek biçimde işlenmelidir.<br />
Karagöz halkın sağduyusunu, Hacivat, oportünist yarı<br />
aydın tipini temsil eder.<br />
Karagöz, dışadönük, içi dışı bir, olduğundan başka<br />
gözükmeye çalışmayan yoksul bir halk tipidir. O, halkın<br />
ahlak anlayışının ve sağduyusunun temsilcisidir. Ortağını<br />
dolandırmak gibi küçük kusurlar onda hoşgörüdür, çünkü<br />
o ortağı tarafından daha büyük ölçüde dolandırıldığının<br />
da farkındadır. Düşündüğünü çekinmeden söylediği için<br />
başına türlü işler gelir. Böyle olmasına karşın, o her<br />
zaman dürüst ve açık sözlüdür. Sürekli geçim derdinde<br />
olan Karagöz, ekmek parasını çıkarabilmek için<br />
sevmediği ya da beceremediği işleri yapmak zorunda<br />
kalır. Cesur ve gözüpektir. Kabadayılara bile karşı durur.<br />
Hacivat havadan para kazanmayı severken (özellikle, bu,<br />
genellikle Karagöz'ün sırtından olur). Karagöz emeği ile<br />
para kazanmayı dener. Mahallede yapılan yanlış işlere<br />
(Hacivat'ın tersine) göz yummaz, hemen öfkelenir ve<br />
doğrudan araya girer. Parası olduğunda, gönlü yüce, eli<br />
açıktır. Çabuk kanan çocuksu bir yanı vardır. Ticaretten<br />
hiç anlamaz, ikiyüzlülüğü hemen ortaya çıkarır, inceliklere<br />
aklı ermez. Gerçekçidir, hayal kurmaktan hoşlanmaz.<br />
Karısı ile sürekli kavgadadır. Her kalıba girmediği,<br />
dalkavuk ve çıkarcı olmadığı için kapılar yüzüne kapanır.<br />
Ama onun dürüstlüğünden hoşlananlar da vardır.<br />
Sözgelimi, Tuzsuz Bekir ya da Matiz, onun<br />
toksözlülüğünden ve yiğitliğinden hoşlandıkları için onu<br />
bağışlarlar.<br />
Hacivat ise, herkesin huyuna ve suyuna giden, içten<br />
pazarlıklı, arabulucu, ölçülü, her kalıba girebilen, çıkarı<br />
için olan biteni görmezlikten gelen ve dilini tutan bir tiptir.<br />
Öğüt vermeyi yol göstermeyi çok sever. Biraz mürekkep<br />
yaladığı için, yarım yamalak da olsa biraz şundan biraz<br />
bundan haberi vardır. Başkalarının suyuna gittiği için<br />
herkes tarafından sayılır. Görgü kurallarına uyar, ama<br />
içten değildir. Mahalle muhtarlığından çöpçatanlığa<br />
kadar her işi para karşılığı yapar. Karagöz'ün tam tersine<br />
ticaretten anlar; girişimcidir. Ama para kazanırken<br />
kendini yormaz, en zor işleri Karagöz'e ya da başka birine<br />
gördürmeye çalışır.<br />
Çoğu kez onunla Karagöz arasında işveren-işçi ilişkisi<br />
vardır. Ancak her zaman da bu işten zararlı çıkan Karagöz<br />
olur. Hacivat, kurulu düzenin temsilcisidir. Karagöz'ün<br />
düzen üzerine yaptığı eleştirileri, içinde bulunduğu<br />
düzeni savunarak, onu allayıp pullayarak kabul etmez;<br />
düşüncelerini Karagöz'e kabul ettirmek ister. Hacivat,<br />
kimden çıkarı varsa onun borusunu öttürür, tam<br />
anlamıyla oportünist diyebileceğimiz bir tiptir.<br />
Dalkavukluğu vardır; çok seyrek de olsa, Karagöz'ün<br />
parası oldu mu ona yaltaklanır. Para verildi mi önce kabul<br />
etmez gibi yapar, ama mutlaka alır o parayı. Karagöz'ün<br />
tersine, düşüncesini dolambaçlı, örtülü ve süsleyerek<br />
söylemeye bayılır; zaten böyle bir konuşma kendi<br />
çıkarma da uygundur, çünkü işler sarpa sarınca, kolayca<br />
sözü saptırarak kendini karşısındakinin öfkesinden<br />
kurtarır. Sözgelimi, Karagöz'e "Karın seni aldatıyor"<br />
demez, bunun yerine "Bahçedeki meyveyi eller koparıyor"<br />
ya da "bülbülün başka bahçede çitçat ediyormuş" der.<br />
Karagöz'ün arkadaşı olmasından utanır. Onun için de,<br />
sanki Karagöz'le dostluk etmiyormuş gibi gösterir<br />
kendisini. Bu da kendi çıkarını korumak içindir. Yine de<br />
Karagöz’süz edemez.<br />
Hayal Oyunu’nun içerik açısından bir reforma<br />
gereksinimi vardır. Halkın nabzını tutan, cesur<br />
diyaloglarla geliştirilen yepyeni bir konu, ilerdeki<br />
değişikliklere de ışık tutabilir. Çağımız her yönden<br />
çelişkilerle dolu bir dünyadır. Siyasal dengeler kadar,<br />
ekolojik denge bozulmuştur, açlık, savaşlar, işsizlik, terör<br />
vb. günlük olaylar içine girmiştir. Bütün bunlar, bize<br />
oldukça karamsar bir dünya sunmaktadır. İşte Karagöz,<br />
mizahı ve güldürücülüğü içinde, halkına moral veren onu<br />
yarınlar için iyi şeyler düşünmesini sağlayacak mesajlar<br />
verebilmelidir. Özellikle, çocuk tiyatroları kapsamı içinde,<br />
onlara iyiyi, doğruyu göstermelidir.<br />
Karagöz, Türk kültür tarihi içinde, halkın yaratıcılığını,<br />
tavrını ve anlayışını yansıtan, katıksız halk mizahının bir<br />
ürünüdür. Aynı zamanda, yüzyıllar boyu toplumun çeşitli<br />
toplumsal ve siyasal sorunlarına ayna tutmuş, Osmanlı<br />
toplum yapışım bireyler ve bunların tavırları, ilişkileriyle<br />
göstermiş bir gösteri sanatıdır. Türk kültür birikiminin en<br />
renkli konularından biri olan Karagöz, yalnızca bir<br />
inceleme alanı olarak değil, aynı zamanda Türk<br />
toplumunun gelişmesinde katkısı olmuş bir gösteri sanatı<br />
olarak da önem kazanır.<br />
<br />
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'Helvetica Neue Light', HelveticaNeue-Light, 'Helvetica Neue', Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 19px; text-align: justify;"><b>Prof. Dr. ÖZDEMİR NUTKU</b></span><br />
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'Helvetica Neue Light', HelveticaNeue-Light, 'Helvetica Neue', Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 19px; text-align: justify;">Yazar -Yönetmen -Araştırmacı- Eğitimci</span><br />
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'Helvetica Neue Light', HelveticaNeue-Light, 'Helvetica Neue', Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 19px; text-align: justify;">Dokuz Eylül Üniverstesi Güzel Sanatlar Fakültesi</span><br />
<br />
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'Helvetica Neue Light', HelveticaNeue-Light, 'Helvetica Neue', Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 19px; text-align: justify;">Sahne Sanatları Bölümü Kurucu Başkanı</span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgl9_5NMZP8RnuCnDIoQHT95nlPbe37b1Nv6qxM4XSZ7b25PiIfPHr-hbHFHkKG1by-sByzTIgr_m6iwYuGQse0zVFBjeyfqQ_GdMg15A2H0ptQ6Cu7B6rsZNpbtsCqsuoeZoH5DZBE-zM/s1600/chang_1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgl9_5NMZP8RnuCnDIoQHT95nlPbe37b1Nv6qxM4XSZ7b25PiIfPHr-hbHFHkKG1by-sByzTIgr_m6iwYuGQse0zVFBjeyfqQ_GdMg15A2H0ptQ6Cu7B6rsZNpbtsCqsuoeZoH5DZBE-zM/s640/chang_1.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
<b><span style="font-size: large;">Resim:</span></b><br />
<span style="font-size: x-large;"><a href="http://www.40hokkabaz.com/">http://www.40hokkabaz.com/</a></span><br />Unknownnoreply@blogger.com1